Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Hicri Takvime göre 57 sene önce bugün Ramazan ayının 25. gecesinde Urfa’da vefat etmişti...
O hüzünlü günü Emirdağ Çarşı Camii İmamı Namık Şenel, Ömer Özcan’ın “Ağabeyler Anlatıyor-4” kitabında şöyle anlatmıştı:
1931 Emirdağ doğumluyum. Üstad’ımızın her iki Emirdağ Hayatı’nın da yakın şahitlerindenim. O tarihlerde Emirdağ Çarşı Camii’nin resmî imamlığını yapıyordum. Bediüzzaman Hazretleri sekiz sene müddetle, fasılalarla arkamda namaz kılmış, bazen de resmen men edilmiştir.
Bediüzzaman’ın arkasında namaz kıldığı Emirdağ Çarşı Camii imamı merhum Hafız Namık Şenel’in son fotoğrafı ve Emirdağlı Mustafa Acet ile o yıllarda çektirdikleri fotoğraf...
Üstad’ın vefat ettiği gün Emirdağ’daki hüzün
Hafız Namık Şenel Anlatıyor:
Üstad Hazretleri’nin vefat ettiği gün Emirdağ’da yaşadığımız hüzünlü hali anlatayım:
Malum, Hz. Üstad 23 Mart 1960’da, Ramazan’ın 25. günü Urfa’da vefat etmiştir.
İftardan sonra camiye geldim. Caminin imamıyım. Hacı Ali Kılınçalp Ağabey de Ramazan dolayısıyla camide fahri olarak vaizlik yapıyordu.
Ben camiye girdiğimde o vaaz ediyordu. Ama cemaatte öyle bir suskunluk vardı ki anlatamam... Millette bir sessizlik, bir üzüntü, bir burukluk vardı... Hava çok sıkıntılı... Hacı Ali de vaazında, Uhud Şehitleri’ni anlatıyordu. Ama lafı dolanıp dolaştırıp, “Bir zat ki bir zembilden fazla yükü olmamış. Bütün ömrü mücahide ile geçmiş. Bu zat da Uhud Şehitleri’nin yolundaydı. Hayatı boyunca hiçbir fütur getirmedi...” şeklinde ağlamaklı bir şekilde anlatıp duruyordu. Ben de bihuş oldum...
Sonra, “Peygamber ölecek veya öldürülecek olursa siz geri mi döneceksiniz?” şeklindeki ayeti anlattı. Hz. Ebubekir’in “Kim ki Muhammed’e (asv) tapıyorsa o ölmüştür. Kim ki Allah’a tapıyorsa o Hay ve Kayyum’dur” sözlerini anlattı.
Bu arada minberin yanında Terzi Mustafa Bilal vardı. Ona, “Üstad’a bir şey mi oldu yoksa?” dedim. O da: “Bilmiyorum” dedi. Mecburen merakla beklemek zorunda kaldım.
Neyse, namazı kıldık, hemen yanına koştum: “Hacı Ağabey, bir şey mi var?” dedim. Hüzünlü bir şekilde: “Üstad’ımız vefat etmiş” dedi. Hacı Ali Ağabey, vaaz için camiye gelirken Mehmet Çalışkan Ağabey’in dükkânına uğramış. O sırada Urfa’dan bir telefon gelmiş ve Üstad’ımızın vefat haberi verilmiş.
İşte, o günkü halet-i ruhiyemiz bu şekildeydi. Bunu hiç unutamam. Allah, Üstad’ımızdan ebeden razı olsun ve şefaatlerine nail eylesin, âmin.
SAİD NURSİ'NİN BİLİNMEYEN CENAZE FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ