RİSALEHABER
Ahmet Tanyel ağabeyin Zübeyir Gündüzalp ağabeyden dinlediği bir hatıra:
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 1922 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Ankara’ya davet edilip orada kaldığı yaklaşık 6 ay müddetince, bazen ev sohbetlerine de gidiyor. Yine bir gün 5-10 mebus Üstad’ı davet etmişler ve sohbet esnasında bazı sualler sormuşlar. O zamanlar batılılaşmak, medenileşmek, Avrupalılaşmak tarzında fikir ve akımlar var.
“BİZ DİNDEN TAVİZ VERMEYE VE MEDENİLEŞMEYE MECBURUZ”
Üstad hazretleri de "bir şeyin haramı helal etmesi için gayr-i meşru tarzda olmaması lazım, mesela sahraya gittin, aç kaldın. Ölmeyecek kadar leş yiyebilirsin" gibi örneklerle mevzuyu anlatıyor. Ev sahibi de çay getirmiş. Misafirler de Üstad konuştuğu için hürmeten çay içmiyorlar.
Ev sahibi de kapıda dinliyor. Üstad anlattıktan sonra onun fikrine muhalif olarak ev sahibi milletvekili, “Biz dinden taviz vermeye ve medenileşmeye mecburuz” dedikten sonra Üstad birden ayağa kalkıyor ve “Bu adamın çayı içilmez!” diyor ve çıkıyor.
Üstad’la birlikte, bazı mebuslar da çaylarını kenara koyup evi terk ediyor.