RİSALEHABER
Hadis kitapları, Kur’an-ı Kerim’den sonra en önemli kaynaklardan olan Buhari, 6 büyük hadis aliminden biridir. Bediüzzaman Said Nursi, İmam-ı Buhari hakkında "…Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir" ifadelerini kullanır.
Asıl ismi Ebu Abdullah Muhammed bin İsmail bin İbrahim el-Cufiel-Buhari olduğu halde, İmam Buhari olarak tanınan büyük alim, Risale-i Nur’da hadis alimlerinin isimleri verilirken ilk önce onun adı gelir.
Sarraf gibi, hadisin cevherini tanır
Bediüzzaman, Buhari'nin sahih olmayan hadisi anında fark edecek seviyede olduğunu şöyle belirtir:
"Evet, fenn-i hadisin muhakkikleri, nakkadları o derece hadisle hususiyet peydâ etmişler ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tarz-ı ifadesine ve üslûb-u âlisine ve suret-i ifadesine ünsiyet edip meleke kesb etmişler ki, yüz hadis içinde bir mevzuu görse, "Mevzudur" der. "Bu hadis olmaz ve Peygamberin sözü değildir" der, reddeder. Sarraf gibi, hadisin cevherini tanır, başka sözü ona iltibas edemez."
Bediüzzaman yine Risale-i Nurda "Beş yüz bin hadisi hıfzına alan Hazret-i Buharî başta olarak, Kütüb-ü Sitte-i sahiha ile nakilleri, gözle görmek kadar kati" şeklinde tarif eder.
"Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir"
Sahabelerin, Kur’an-ı Kerimi hıfz etmeden sonra en çok dikkat ettikleri şey, Peygamber Efendimizin (asm) fiil ve hareketleri oldu. Bütün kuvvetleriyle her hareketini izlemeye, her yaptığı şeyin hikmetini öğrenmeye, adeta Onun gibi yaşamaya çalışmaları oldu. En küçük hareketini takipte ihmal etmediler. Muhaddisler de bu yüce insanların çabalarını bize kadar ulaştırarak büyük bir hizmeti ifa ettiler. İşte bu hizmette en büyük pay sahibi olanların başında Muhammed Buharî gelir. Bu mükemmel hizmetleri neticesinde vücuda getirdikleri eserleri Kur’an-ı Kerim'den sonra en sahih kitaplar olarak kabul görme şerefine nail oldular.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu konuda, "Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir" tespitinde bulunur.
İmam Buhari, hadisleri yazmadan evvel önce bütün kaynakları tespit edip toplar ve çalışmalarında çok titiz davranırdı. Yazdıklarını bizzat kendisi defalarca okuduğu gibi talebelerine de okutarak tashih ederdi. Bazı kitaplarını üç kez yazdığı oldu.