Ahmet Bilgi'nin haberi:
Araştırmacı Yazar Ramazan Topdemir yeni kitabında demokratik açılımın temellerini gözler önüne seriyor. Ramazan Topdemir’in ‘Adnan Menderes’ten Tayyip Erdoğan’a Güneydoğu Politikası’ adlı kitabı, Kürt sorununun tarihi temellerine ışık tutuyor. Kitapta, Kürtler’in ve Türkler’in kardeşliği, Adnan Menderes’in sorunu demokrasi içinde çözme faaliyetleri, Turgut Özal ile Recep Tayyip Erdoğan’ın Güneydoğu Politikası ve birçok Kürt raporu yer alıyor.
4 Ağustos 1951 Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes'in Van’a giderek, Şark’ta kurulacak üniversite hakkında incelemelerde bulunduklarını belirten Topdemir, Bediüzzaman Said Nursi'nin bunun üzerine Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’e mektup yadığını ifade etti.
Said Nursi'nin, Doğu ve Güneydoğu meselesinin, hastalığını ve tedavisini oratay koyduğuna dikkat çeken Topdemir, "Cehalet, zaruret ve ihtilâf düşmanlarına karşı sanat, marifet ve ittifak silâhlarıyla yapılması gereken mücadelenin en önemli araçlarından birinin Doğu’da üniversite kurulması görüşündedir. II.Meşrutiyetin ilânından önce İstanbul'a gelerek destek arayan Bediüzzaman Said Nursî’nin girişimleri değişik sebeplerden dolayı kesintiye uğramıştır" dedi.
Kitaba konu olan mektubun devamını da aktaran Topdemir, kitabında şu görüşleri dile geitirdi:
"ileriki bir tarihte bu niyet görünür bir şekle doğru gider. Bu durumu Bediüzzaman, "Bir müjde" şeklinde şöyle dile getirir: 'İşte, Meclis’te Reis-i Cumhur büyük işler sırasında, ehemmiyetli nutkunda bu gelen fıkrayı söylemiş. Van havalisine Doğu Üniversitesi’nin kurulması için Maarif Vekaleti’nin tetkikatına giriştiğini söyleyen Celal Bayar demiştir ki:’’ Doğu vilayetlerimizden olan Van’da böyle bir irfan müessesesinin kurulması için bütün müşkülat iktiham (karşı durmak) olunmalı ve önümüzdeki bütçe yılında işe başlanmalıdır’’ demiştir. Demek, Tarihçe-i Hayatı takdim eden genç üniversiteliler bir derece Nur risalelerinin kıymetini Reise ihsas etmişler. Saniyen: Reis-i Cumhur’un bu çok ehemmiyetli fıkrası Risale-i Nur’un bu memlekette ve bu vatana ettiği ve edeceği çok kıymettar hizmetlerinin anlaşıldığına bir emaredir. Ve nurcuların bütün çektikleri zahmet ve Nurun müsadereleri bu büyük neticeye vesile olması cihetiyle şekva değil, şükretmelidir.’’
"Yine Demokrat Parti hükümetinin Şark Üniversitesi ile ilgili çalışmalarını dikkatle takip eden Bediüzzaman, Bakanlar Kurulu’na ve Maarif Bakanı Tevfik İleriye bir mektup yazarak, bu kıymettar hizmetlerini tebrik etmiştir: ’’Ben hasta olmasaydım, ben de o mesele için vilayet-i Şarkiyeye gidecektim. Ben bütün ruhu canımla Maarif Vekilini tebrik ediyorum. Hem 55 seneden beri, Medresetüzzehra namında Şark Üniversitesine çalışmak ve o üniversiteyi biri Van’da, biri Diyarbakır’da, biri de Bitlis’te olmak üzere üç tane veya hiç olmazsa bir tane Van’da tesis etmek için, Hürriyetten evvel İstanbul’a geldim. Hürriyet çıktı, o mesele de geri kaldı.’’demiştir."