Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 51. yıldönümü nedeniyle, Anadolu İlim ve Araştırma Vakfı tarafından Kütahya Dumlupınar Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen anma merasimine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 'Bediüzzaman Konferansı'na konuşmacı olarak Hollanda Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz katıldı.
Konferans öncesi sinevizyon gösterisi yapıldı. Ardından, Kur'an okundu. Açılış konuşmasını Anadolu İlim ve Araştırma Vakfı Başkanı Mehmet Yılmaz yaptı.
Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatından, düşüncelerinden ve eserlerinden söz ederek yaptığı konuşmada, “Bediüzzaman Said Nursi’nin asrın müceddidir” dedi.
Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, Bediüzzaman Said Nursi‘nin Kur’an-ı ve İman hakikatlerini tüm insanlığa anlatmak gibi yüksek bir görevi üstlendiğini, milletin birliğine çalıştığını, buna rağmen Bediüzzaman yıllarca kasıtlı olarak bölücü, devlet, millet düşmanı gösterilmeye çalıştığın, Bediüzzaman Said Nursi gibi bir allameden ve 6000 sayfalık Risale-i Nur eserlerini okumamaları için belgeleri bile tahrif edilidiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Seksen kusur senelik ömrünün 28 senesini sürgünden sürgüne zindan zindana koşarak geçiren Bediüzzaman bütün ömrünü Kur’an ve iman hakikatlerini ilmi ve mantıki delillerle bütün insanlığa anlatmak gibi yüksek bir görevi yüklenmişken maalesef Cumhuriyet nesli onu doğru tanıyamamış ve acı bir gerçek olarak üniversitelerde, liselerde, ortaokullarda ve ilim çevrelerinde Said Nursi, Bediüzzaman, Risale-i Nur, nur talebesi isimler ve kelimeler söylendiği zaman akla hemen Kürtçü, bölücü, devlet düşmanı, millet düşmanı gibi yanlış sıfatlar akla getirilmeye çalışılmıştır.“
Bediüzzaman Said Nursi’nin müspet hareket ölçüsünü kabul ettiğini ifade eden Akgündüz, Bediüzzaman Said Nursi’yi “manevi bir doktor” olarak nitelendirdi.
Bediüzzaman’ın sosyal olaylara bakışını da değerlendiren Akgündüz, Bediüzzaman’ın sosyal olayları da takip eden bir kişilik olduğunu, milletin üç büyük düşmanın olarak cehalet, ihtilaf ve zaruret olduğunu ve bunlarla ilgili çözümleri ortaya koyduğunu hatırlatarak Bediüzzaman’ın teori adamı değil uygulama adamı olduğunu söyledi.
Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan sorunlara da dikkat çeken Akgündüz, Bediüzzaman Said Nursi’nin bu sorunları yüz yıl öncesinden gördüğünü, Abdülhamit’e Doğu Anadolu’da adını da Medreset-ül Zehra ismini verdiği Üniversite kurulmasını teklif ettiğini, dil konusunda Türkçe’nin lazım, Arapça’nın vacip ve Kürtçe’nin caiz diyerek, Türkçe’nin resmi dil olması, Arapça’nın ilim dili olması ve Kürtçe’nin serbest bırakılmasını, konuşmak isteyenin konuşmasına izin verilmesini gerektiğini söylediğini belirterek, “Devletimiz bugün Bediüzzaman’ın 100 yıl önce söylediği çözümleri kabul noktasına gelmiştir" dedi.
Akgündüz, konferans sonrası okuyucularının kitaplarını imzaladı.
Haber x