İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Gazeteci yazar Markar Esayan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ankara Palas'ta gayrimüslim azınlık sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldiği yemeğin ardından gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye'de gayrimüslimlere yönelik görülmemiş bir zihniyet değişimi" olduğunu ifade eden Esayan, bu zihniyet değişiminin de yemeğe katılan gayrimüslim kanaat önderlerinin ve azınlık temsilcileri tarafından takdirlerle karşılandığını söyledi.
Son 13 yılda yaşanan değişimin kritik olduğuna işaret eden Esayan, ''Azınlıkların hayat kalitesinde, kurumsal problemler konusunda, bireysel hak ve özgürlüklerinde ciddi bir sıçrama var'' ifadesini kullandı.
Yemeğin basına kapalı bölümünde gayrimüslim vakıfların ve azınlıkların problemlerin tartışıldığını, Başbakan Davutoğlu ve bakanlar tarafından bunların not alındığını, sorunlar üzerinde uzun uzun konuşulduğunu anlatan Esayan, kanaat önderlerinin de somut sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdiğini kaydetti.
Esayan, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Önemli olan Sayın Başbakanın verdiği mesajlardı. Bu mesaj çok kapsayıcı, düne kadar ötekileştiren, devlete karşı bir tehdit olarak görülen kesimlerin devletle barıştığı bir zihniyeti ifade etti. Yani, 'ötekiler yok artık, siz misafir değilsiniz, yabancı değilsiniz, bu kültürün, 5 bin yıllık bu Anadolu kültürünün bir parçalarısınız, biz bunu böyle görüyoruz, bu verilen hakları bir lütuf olarak görmüyoruz, bu bizim görevimiz'. Bu zihniyet bizim için önemli. Yani devlet aklındaki bu keskin değişim önemli.''
Görüşmede, Heybeliada Manastırı'nın açılmasından, patrikhanelere tüzel kişiliklerin verilmesi, derneklerin, vakıfların seçim yapmasıyla ilgili tüzük konusundan Vakıflar Kanunundaki bazı iadelerle ilgili sıkıntılara kadar birçok konunun ele alındığını belirten Esayan, ''1915, 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili, 'bunları asla bizim onaylamamız mümkün değil, bunlar bizim ortak acılarımız' şeklinde ifadeler oldu. Bu zihniyet değişikliği olduktan sonra bu diğer teknik sorunların aşılması daha kolay olacaktır'' değerlendirmesinde bulundu.
SAİD NURSİ: ERMENİLER VALİ VE KAYMAKAM DA OLABİLİR
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gayrimüslim kanaat önderleriyle bir araya gelmesi Bediüzzaman Said Nursi'ye 100 yıldan fazla bir zaman önce sorulan bir soruyu gündeme getirdi.
Gayrı Müslimlerin Türkiye'de bürokratik ve askeri makamlara gelmesiyle ilgili sorular yaklaşık 100 yıl önce gündemdeydi. Doğuda aşiretlere başta meşrutiyet olmak üzere hak ve hürriyetler bağlamında bir çok konuyu anlatan Bediüzzaman Said Nursi, gayrımüslimlerle ilgili soruyu Münazarat adlı eserinde cevaplamıştı.
İşte o soru ve Bediüzzaman'ın cevabı:
Sual: Şimdi Ermeniler kaymakam ve vali oluyorlar. Nasıl olur?
Cevap: Saatçi ve makineci ve süpürgeci oldukları gibi... Zira, meşrutiyet, hâkimiyet-i millettir. Hükûmet hizmetkârdır. Meşrutiyet doğru olursa, kaymakam ve vâli, reis değiller, belki ücretli hizmetkârlardır. Gayr-ı müslim reis olamaz, fakat hizmetkâr olur. Farz ediniz ki, memuriyet bir nev’i riyaset (başkanlık) ve bir ağalıktır. Gayr-ı müslimlerden üç bin adamı ağalığımıza, riyasetimize şerik (ortak) ettiğimiz vakitte, millet-i İslâmiyeden aktâr-ı âlemde (dünyanın her köşesi) üç yüz bin adamın riyasetine yol açılıyor. Biri zayi (kayıp) edip bini kazanan, zarar etmez.