Risale Haber-Haber Merkezi
Ekonomist Cemil Ertem, Said Nursi'nin zekatın faiz ile ortadan kaldırıldığını söylediğini yazdı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın açıkladığı tasarruf teşvik paketinin olumlu ama oldukça geç kalmış bir adım olduğunu ifade eden Ertem, yazılı olmayan İslam'ın ekonomik anlayaışına dikkat çekti.
Star'daki yazısında "Sistemin yazılı olmayan bir ‘hukuku’ vardır. O hukuk da çok açık olarak İslam’ın ekonomik anlayışına dayanır. Siz sukuk ihracını, bu yazılı olmayan ama vicdanlarda geçerli olan hukuka göre düzenleyemezseniz sistem çöker. Diyeceksiniz dünyanın dört bir yanında (İngiltere’den ABD’ye kadar) yapılıyor; çökmedi; evet doğru ama bu konudaki tartışmalar ve sorunlar bitmiş değil. Üstelik internetin ve bilginin bu kadar yoğun aktığı bir dünyada her şeyi doğasına uygun yapmak zorundasınız artık" dedi.
İslam ekonomisinin "Riba yasağı ve Zekât müessesesi" ile iki temel düzenleyici alana dayandığını vurgulayan Ertem, Said Nursi'nin sözlerini hatırlattı.
Ertem, "Said Nursi, Kur’an’ın kanuni esasisinin vücûb-i zekât kaynaklı olduğunu söyler ama bunun riba ile ortadan kaldırıldığını, ribanın, toplumda eşitsizliği ve çatışmayı artırarak, krizin nedenlerinden biri olduğunu vurgular. ( Emirdağ Lahikası-s:649-2009) Bu iki düzenleyici alan bize, bu kriz sonrası ne olacak sorusunun yanıtını da verir. Riba kavramı genellikle faizle aynı anlamda kullanılmış ve öyle sanılmıştır. Oysa bu eksik hatta sonuçları itibarıyla da yanlış bir bilgidir. İslam’da yasak olan yalnız faiz değildir; bütünüyle riba yasaktır. Bunu yazmıştım: ‘Faiz, ribanın yalnız birinci türüdür. (Ribe’n-nesie) Ribanın ikinci türü ise eşitsizliğe dayalı mübadeledir. Güçsüz olanı sömürmek, ezmek, zor durumda olanın elindeki yok pahasına almak... (Ribe’l-fadl) Ribanın üçüncü türü çok açıklayıcıdır: Bu riba, (Bey’ü’l-garar) mevcut olmayan varlıkların mübadelesini yasaklar. Yani bugün sistem, Bey’ü’l garar yasağı uygulasaydı bu kriz bir mali kriz olarak ortaya çıkmazdı" dedi.