Said Nursi filmi birçok hayra vesile olacak

Sadık Kul'un hayatı ve eserleri çok daha farklı bir bakış açısıyla irdelenecek

Din Sosyolojisi Uzmanı Taha Ünal, Bediüzzaman Said Nursi'nin çileli Barla günlerini anlatan Allah'ın Sadık Kulu filmini yorumladı...

Bediüzzaman Said Nursi'nin Barla'ya gidişini, "Hz. Musa, Rabbini dünya gözüyle görmek istemişti. Hz. İbrahim de Allah-u Teala'nın ölüleri nasıl dirilttiğini görmek istemiş ve isteği yerine getirilmişti. Demek velev ki bir peygamber bile olsa insanın çok iyi bilip inandığı şeyleri bile aynel yakin görmesi çok farklı bir olaydı. Çok farklıydı ki Allah (c.c.) en son Hatemü'l Enbiya olarak gönderdiği peygamberine, inanmayanların gözleriyle bizzat şahit oldukları onlarca mucize nasib ediyordu. Bu harikulade olaylar inananların imanını bir kat daha arttırırken, inanmayanların da küfrünü arttırıyordu. Ancak güneş balçıkla sıvanamıyor, insanın gözlerini kapatmasıyla gece olmuyordu. Allah son peygamberinden asırlar sonra sadık bir kulunu Barla'ya gönderiyor ve bu sadık kul bütün engelleme girişimlerine rağmen İslam'ın elmas hakikatlarını bütün dünyaya hatırlatıyor, aklın insanın gözüne indiği bir devirde bu hakikatları hem aklı hem de kalbi tatmin edecek derecede her seviyeden insana izah ediyordu" sözleriyle yorumlayan Ünal, "Kulun zulm edip sürgün niyetiyle gönderdiği Barla, İslam ağacının Risale-i Nur meyvesinin inkişafına analık yapıyordu" cümlesiyle Barla'nın özelliğini bir kez daha hatırlatıyor.

"Allah'ın sadık kulu vakurdu, heybetliydi. İslam'ın izzetini en güzel şekilde temsil ediyordu. İslam'a ve Kur'an'a en küçük bir zarar gelmemesi adına kendisine gelen hediyelerden bile istiğna ederken, insanlığın imansızlık bataklığından kurtulması adına da olabildiğine gayyurdu. Yüreğindeki iman aşkı ve heyecanı gözlerine yansıyıp izleyicide kendisine hayranlık uyandırırken, etrafındaki karıncadan otlara, tavuktan çocuklara kadar bütün varlığa karşı son derece müşfik davranması onun kainat kitabını ne derece iyi okuduğunu izleyiciye gösteriyordu" diyen Ünal filmin önemini "Sinema çok güzel bir hizmete nasip oluyordu. Belki onlarca kitap okuyarak anlaşılabilecek derin mevzular 2 saatlik bir sinema vesilesiyle anlaşılıyordu. Sinemada karakterler özellikle baş karakter çok güzel resmedilirken Risale-i Nurlardaki bir çok önemli hakikat de sinemanın içine ustaca serpiştirilmişti" sözleriyle vurguluyor.

Filmden övgü dolu sözlerle bahseden Ünal, değerlendirmesini şöyle tamamlıyor: "Allah'ın Sadık Kulu adlı sinema filminin bir çok hayra vesile olacağını düşünüyorum. Bu sinema vesilesiyle Allah'ın Sadık Kulu'nun hayatı ve eserleri çok daha farklı bir bakış açısıyla irdelenecektir. İzlediğimiz sinema izleyicisinde bu merakı rahatlıkla uyandırmaktadır. İlmel yakin bildiğimiz hakikatleri aynel yakin seviyesine çıkarmamıza vesile olan Samanyolu grubunu ve emeği geçen herkesi tebrik ediyor, nice böyle başarılı yapıtlara imza atmalarını temenni ediyorum."

SamanyoluHaber

Bediüzzaman Haberleri