Murat Özer'in haberi:
Sinemamız açısından nitelikten çok niceliğin öne çıktığı bir yıldı. Yabancılarsa yine kendilerini kurtaracak hamleleri yapmayı başardılar
Yaklaşık 300 filmin gösterime girdiği 2011, nicelik olarak rekorları altüst eden bir yıl olmasına rağmen, nitelikte aynı düzey yakalanamadı ne yazık ki, özellikle de Türkiye sineması açısından. Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’dan ödülle dönen ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’sının bu anlamda ‘kurtarıcı’ olduğu yıl, 74 Türkiye filmine ev sahipliği yaparken, her zaman olduğu gibi bunların birçoğu gişede hüsran yaşadı.
‘Geçmişle hesaplaşma’ motifi de öne çıkan unsurlar arasındaydı bu yıl. Derviş Zaim’in ‘Gölgeler ve Suretler’i, Özcan Alper’in ‘Gelecek Uzun Sürer’i, Sedat Yılmaz’ın ‘Press’i, Çağan Irmak’ın ‘Dedemin İnsanları’ ya da Mehmet Tanrısever’in ‘Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi’si, farklı açılardan da olsa hep bu hesaplaşmanın izlerini taşıyordu.
Radikal