Ömer Özcan’ın haberi:
RİSALEHABER-Hasan Hüseyin Ateş, Bediüzzaman Hazretlerinin Emirdağ’da kaldığı evin dükkân komşusudur. 1929 senesinde Emirdağ’da doğmuş olup, 20 Ekim 2006 tarihinde yine Emirdağ’da vefat etmiştir. Hasan Hüseyin Ateş ağabeyimizi vefatının 5. Yılında rahmetle anıyoruz…
BEDİÜZZAMAN'IN TALEBELERİNDEN ZEKİCE BİR ÇARE BULDU
Emirdağ’da, çok ağır baskılarla, tek başına tecrit altında bırakılan Bediüzzaman Hazretlerinin kapısı, içerden ve dışarıdan kilitlidir.
Kapısının önünde de devamlı olarak sivil polisler beklemektedir. Bu bekleme hâdisesi Emirdağ Lâhikasında da geçer. “sabaha kadar bir bekçi o bedbahtın emriyle kapımı bekliyordu.” (Emirdağ L. 264)
Böylece, Bediüzzaman’ın, resmen, sevgili talebeleriyle ve hayatımın gayesi dediği Risaleleri ile irtibatının kesilmesi istenmektedir. Görünüşte de bu başarılmıştır…
Fakat heyhat!
Bunlar boşuna ve faydasız inzibatî tertiplerdir, çünkü Allah onunla beraberdir… Hz. Üstad’ın kahraman talebeleri, Allah’ın izniyle zekice bir çare bulmuşlardır bu zulme karşı.
Şöyle ki; ağabeylerin tedbiriyle, Hz. Üstad’ın üst kattaki evinin merdineni ile dükkân arasındaki duvardan birkaç kerpiç çekilerek bu iş halledilmiştir… Yoldan üste ahşap merdivenle inilip çıkılırdı. Dükkânda yapağı yani yün boyama işi yapılmaktadır. Görünüşte yün dolu heybelerinde, yazdıkları risaleleri de getiren ağabeyler, Hz. Üstad’ın tashihinden birkaç gün sonra aynı delikten geri alıp heybeleriyle dışarı çıkarmaktadırlar.
Karanlığa gömdük, dört duvar arasına hapsettik dedikleri Bediüzzaman, eserlerini o delikten dünyaya neşretmeye devam etmiştir… (Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor–5/Yayına hazırlanıyor)