Risale Haber-Haber Merkezi
Hekimoğlu İsmail, Bediüzzaman Said Nursi'nin benzersiz eza ve cefa gördüğünü belirterek "Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti" dediğini hatırlattı.
Yazısında başörtüsü yasağını bir türlü anlayamadığını, hedefsiz ot gibi adamların istendiğini iafde eden Hekimoğlu İsmail, "1944'te Türkçülerin lideri Nihal Atsız hapisti, büyük İslam alimi Bediüzzaman hapisti, komünistlerin lideri Nâzım Hikmet hapisti. O zaman ben anladım ki fikirsiz, gayesiz, hedefsiz, ot gibi adamlar isteniyor" dedi.
Said Nursi intiharı bile düşünmüştü
Bediüzzaman Said Nursi'nin benzersiz eza ve cefa gördüğünü belirterek "Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti" dediğini hatırlatan İsmail yazısını şöyle sürdürdü:
"Risale-i Nur'da Tahliller bölümünde Eşref Edip'in yazdığı bir bölüm vardır; "Konuşan Yalnız Hakikattir!".
Hadiseler, Allah'ın insanlara yazdığı mektuptur. Said Nursi (ra) 'Konuşan Yalnız Hakikattir' isimli yazısında bu hadiselerin başıboş olmadığını, İlahî planın tecellileri olduğunu söylüyor. Diyor ki; "Seksen küsur senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harp meydanlarında, esaret zindanlarında yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan men edildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti."
Nice felaket gibi görünen olayların altında saadet vardır. Her gecenin bir gündüzü, her kışın bir baharı vardır.
Hekimoğlu İsmail'in yazısı için TIKLAYINIZ