Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin, I. Dünya Savaşı Pasinler Cephesinde Milis Albay iken yazdığı İşârâtü’l-İ’câz, Kur’an'ın nazmındaki i’cazı ince tahlillerle değerlendirip, belâgat ve üslûp özelliklerine dair ayrıntılı örnekler veren bir eser. Tam ismi “İşârâtü’l-İ’caz fi mezânnı’l-îcâz” olan eser, Fatiha Suresi ile Bakara Suresinin 1-32. ayetini tefsir ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da basılıp yayınlanan Risale-i Nur külliyatından İşarat'ül İ'caz eseri 1919 tarihinde Bediüzzaman tarafından Osmanlı müftülüklerine de gönderilmişti.
Yunus İpek'in araştırmasına göre 1916 senesi başında Bitlis Rusların eline geçince, Üstad’ın kardeşi Abdülmecid Diyarbakır’a hicret eder; bu esnada İşârâtu’l-İ’caz’ın müsveddesini de beraber götürür ve vali Cevdet Bey’in evinde tebyiz eder (temize çeker). Bu tebyiz işi, 1916’nın Şubat-Mart aylarına denk düşmektedir.
Üstad’ın “Harb-i umumîde en müdhiş bir vaziyete giriftar olmuştum. İşarat-ül İ'caz'ın müsvedde-i evvelisi düşmanın elinde parça parça olmuştu.” (Osmalıca Lem’alar, s. 870) sözünden anlaşılan o ki, Harb’in ilk senesinde telif edilen müsvedde nüsha tahrip olunca, Üstad İşâratu’l-İ’caz’ı yeniden tanzim ve tekmil eder.
17 Haziran 1918’de Rusya’dan firarla İstanbul’a vasıl olan Üstad Bediüzzaman, Diyarbekir’deki kardeşi Abdülmecid’den tebyiz edip muhafaza ettiği İşaratu’l-İ’caz’ı göndermesini –telgrafla– talep eder. Abdurrahman aracılığıyla gönderilen eser, Bediüzzaman'a teslim edilir.
Üstad Bediüzzaman, harp yadigârı olan İşârâtul’l-İ’caz’ı, tashih ettikten sonra, biraderzadesi Abdurrahman ve kıymetli talebesi Hamza’nın gayretleriyle 1919’un başlarında “Evkaf-ı İslâmiye Matbaası”nda tab ettirir. Eserin kâğıt masrafını o günkü Osmanlı Savunma Bakanı Enver Paşa karşılar. (Bkz. Osmanlıca Lem'alar, s. 853)
Daha sonra, Meşihat-ı İslam Dairesi aracılığıyla birer nüshası Osmanlı müftülüklerine gönderilir.
İşaratu’l-İ’caz basıldığında, 11 Ocak 1919 tarihli “İ’tisam” mecmuası “Daru’l-Hikmetü’l-İslâmiye a’za-yı mümtazesinden Bediüzzaman Said-i Kürdî Efendi hazretleri tarafından balâdaki unvan ile tahrîre başlanılan tefsir-i celîl’n birinci cüz’ü tab’ olunmuştur. Müellifin-i muketedirinin şöhret-i şayiası bu eser-i güzîn hakkında fazla söz söylemeye hacet bırakmıyor” ifadeleriyle duyururken, Üstad’ın talebelerinden Müküslü Hamza’nın neşrettiği Türkçe-Kürtçe “Jîn” mecmuasının 29 Ocak 1919 sayılı nüshasında ise, “Dar-ül Hikmet-il İslâmiye a'zay-ı kiramından ve Kürdistan ulemay-ı meşhuresinden Bediüzzaman Said-i Kürdî Hazretlerinin telifatından "İşaratü’l-İ'caz" namındaki tefsir-i şerifi mevki-i intişara vaz'edilerek "Şeref" kütüphanesinde satılmaktadır. Müntesibîn-i ilmin birer dane edinmesi tavsiyesini vazife addediyoruz.” diyerek reklamını yapmışlardır.
Evkaf-ı İslâmiye Matbaasında 1334(1918) baskısı yapılan Arapça Üstad’ın tashihinden geçmiş el yazma İşaratü’l-İ’caz. (Süleymaniye Kütüphanesi, İzmirli İsmail Hakkı Kolleksiyonu, no: 157)