Ahmet Öztürk’ün haberi:
Mehmed Kırkıncı Hocaefendi, Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin düzenlediği “Bâbıâli Sohbetleri”nde konuştu. Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Mehmet Fırıncı, gazeteci yazar Mehmed Şevket Eygi, romancı yazar Hekimoğlu İsmail ve Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş geceye katılan ve konuşma yapanlar arasındaydı.
Toplantının açış konuşmasını yapan ESKADER Başkanı Mehmet Nuri Yardım, Türkiye’de kanaat önderleri arasında Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin seçkin bir yeri bulunduğunu belirterek, “Hocamız, 1980’li yıllardan beri eserlerini istifade ederek okuduğumuz değerli bir ilim, fikir ve inanç adamıdır. İlk okuduğum ve etkilendiğim eseri Hikmet Pırıltıları’dır. Bugüne kadar binlerce talebe yetiştirmiştir, halen ders vermeye, irfanımıza katkıda bulunmaya devam ediyor. Millet olarak ona çok şeyler borçluyuz. Kendisine Allah’tan sağlık ve afiyet diliyorum” dedi.
Daha sonra Mehmet Güllük toplantıyı idare etmeye ve Kırkıncı Hoca’ya sorular yöneltmeye başladı. Mehmed Kırkıncı Hocaefendi konuşmasına şöyle başladı:
“Bizim tarihimiz gibi hiçbir tarih yoktur. Sahabeden sonra İslâmiyet’e en çok hizmet eden bu ‘necip millet’tir. Abbasiler’den beri İslâm’a hizmet ediyoruz. Selçuklular Haçlı seferleri sırasında Ulu Camiler yapmışlardır. 600 senelik muhteşem bir devlet kurduk. Osmanlı Devleti. Ne kahramanlar, ne büyük adamlar yetişti.”
Hayatını ve hâtıralarını anlatırken Bediüzzaman Said Nursi ile tanışmasını da dile getiren Mehmed Kırkıncı, “Bediüzzaman ismini ona İstanbul uleması verdi. Bediüzzaman Van’da Tahir Paşa Konağı’nda kalıyor. Ona Van’da bir üniversite kurulması gerektiğini telkin ediyor. Daha sonra Erzurum’a geçiyor. Bu şehirde de 35 gün kalıyor. Trabzon’a geçiyor. Hep bir ideali vardır. Onu anlatıyor. İstanbul’da bütün âlimlere rest çekiyor: ‘Her soruya cevap verilir, ama sual sorulmaz’ diyor. O zaman Diyanet İşleri Başkanı Hüsnü Erdem gibi zatlar itiraz ediyor, “Doğu’dan gelen böyle birisi nasıl hepimize meydan okuyor?” diye şaşırırlar. Ama daha sonra hepsi Bediüzzaman’ın ilminin derinliğini teslim ediyorlar.”
SADECE BİR ÂLİM DEĞİL AYNI ZAMANDA ÖNDER VE ALPERENDİR
Bediüzzaman’ın bir kahraman olduğunu belirten Mehmed Kırkıncı, sözlerine şöyle devam etti:
“O işgalci askerlere, İngilizlere meydan okuyan ve ölümü göze alan bir kahramandır. Sadece bir âlim değil aynı zamanda bir önder, bir alperendir. Bu kahramanlığı yüzünden Büyük Millet Meclisi’ne davet edilmiştir. Orada da namazın lüzumu hakkında bir konuşma yapmıştır. Doğru bildiğini söylemekten hiçbir zaman çekinmemiştir.”
NECİP FAZIL’I VE ÖZAL’I DA ANLATTI
Mehmed Kırkıncı Hoca, Bediüzzaman’dan sonra Şairler Sultanı Necip Fazıl Kısakürek’i de anlattı. Onunla tanışmasının hikâyesini dile getiren Kırkıncı, “Büyük Doğu için Erzurum’a gelmişti. O zaman görüştük. Çeşitli muhaverelerimiz oldu. Daha sonra yazdığı bir yazıda benim için ‘Mantık küpü’ ibaresini kullandı.”
Mehmed Kırkıncı, bir soru üzerine “İhvan-ı Müslimin” ve “Risale-i Nur Hareketi”ni mukayese etti. Fethullah Gülen Hocaefendi’ye Bediüzzaman’ın Risalelerini nasıl tanıştırdığını anlattı.
Konuşmanın tamamlanmasının ardından Mehmed Fırıncı, Mehmed Şevket Eygi ve Nevzat Yalçıntaş, Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin yaptığı hizmetleri anlattılar ve hâtıralarını naklettiler.
Büyük ilgi gören programın sonunda 2004 Dünya Kur’an Okuma Birincisi Hâfız Mustafa Kızılcaoğlu bir aşir okudu, Ahmet Yüter Hoca da Mehmed Kırkıncı için yazdığı duayı seslendirdi.
Toplantının sonunda bütün dinleyicilere Mehmed Kırkıncı’nın Zafer Yayınları arasında çıkan eserleri hediye edildi. Saatlerce devam eden sohbet, hâtıra fotoğraflarının çekilmesi ve eserlerin imzalatılmasıyla sona erdi.
Toplantıya Mehmed Cemal Çiftçigüzeli, Dursun Gürlek, Ali Doğru, Şerif Aydemir, Recep Arslan, Fahrettin Soysal, Zeynep Baktır, Şenol Tombaş, Ali Erkan Kavaklı, Hüseyin Saka, Fatih Kerem Yardım, Menekşe Özkaya da iştirak edenler arasındaydı.
Sanatalemi