Said Nursi kim değildir?

Dr. Cemil ŞAHİNÖZ

İki gündür herkes Said Nursi\'yi konuşuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Altaylı, Murat Bardakcı, Mehmet Altan, Ahmet Hakan, Nevzat Tarhan ve daha nice sayamadıklarım… Hepsi Türkiye\'nin en büyük tabu konusunu ele aliyor: Said Nursi.

Said Nursi\'nin kim olduğunu yazmak, benim haddim değil. Ama “Nurculuk Hareketi” diye almanca ilmi bir kitap yazmış biri olarak, sosyolojik manada, Said Nursi\'nin kim olmadığını ve ardından kim olabileceğini ele almak istiyorum….
 
Said Nursi...

... şeyh değildir.

... camii hocası  değildir.

... felsefeci değildir.

... kürt milliyetcisi veya aşiret reisi değildir.

... Şeyh Said\'i destekleyen biri değildir. 

... reformcu değildir.

... bir “aydınlık” veya “calvinist” hareketin kurucusu değildir.

... siyasetçi hiç değildir.
 
Peki Said Nursi kimdir o zaman?
 
Said Nursi…

… Bitlis\'de cesur ve kahraman bir gençtir.

… İstanbul\'da hürriyet ve bağımsızlık için mücadele veren biridir.

... 1. Dünya Savaşında canını bu millete feda etmeye hazır olan bir kumandandır.

… daha sonra İstanbulun en önde gelen Gazilerindendir.

... Barla\'da iman hakikatları yazan bir İslam alimidir.

... sürgün sürgün dolaştırılan ve eziyet edilen bir yaşlı adamdır.

... ömrünün son yıllarında demokrasi için çaba veren bir hürriyetperverdir.
 
***

Avrupa ve Amerika\'da üniversite kürsülerinden fikirleri anlatılan Said Nursi, bir türlü kendi vatanında ve camii kürsülerinde hakkıyla anlatılmıyor. Hatta bazı çevreler sanki böyle biri hiç yaşamamış gibi veyahut makam ve mevkilerini kaybetmemek için Said Nursi\'yi ağızlarına almaktan çekinirler. 

Dolayısıyla Said Nursi\'nin kim olduğu, kim olmadığı, ne yaptığı, nasıl yaşadığı toplumun büyük bir bölümü tarafından halen bilinmemektedir. Bilinsede, yanlış tanınmaktadır. Bunun en büyük nedeni, Nursi\'yi, bilerek veya bilmeyerek, çarpık bir şekilde tanıtan medyadır. Said Nursi\'yi kürt milliyetcisi, tarikat şeyhi, calvinist olarak tanıyanlar, hatta Şeyh Said ile karıştıranlar azınsanacak kadar az değildir.

Bu nedenle, arap aleminde İmam Nursi diye hitab edilen Said Nursi\'yi Türkiye sadece anlamalı ve anlatmalı değil, aynı zamanda tanımalı ve tanıtmalı.

Yazımıza Zülfü Livaneli\'nin bir röportajda söylediği sözüyle son verelim: „Bediüzzaman\'ı okuyup, Batılı felsefecilerin varoluşculuk tezi karşısında cesaretle ileri sürdüğü görüşleri öğrenince, kendi topraklarımızdan Batı\'ya karşı kafa tutabilen birisinin olmasından dolayı gurur duydum.“

Moral Haber

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.