Risale Haber-Haber Merkezi
Son Şahitlerden Abdullah Çavuş anlatıyor:
(1901 yılında Isparta'nın İslâmköyü'nde dünyaya geldi.)
İslâmköy'den akşamleyin çıkardım, mektub torbasını sırtıma atar, köylere uğrayarak, şafakla birlikte Barla'ya Hucfendiye (Hoca Efendi-Bediüzzaman Said Nursi) ulaştırırdım.
Sevinçle beni karşılardı. Sabah namazını birlikte eda eder ondan sonra yatardım.
Yine böyle bir gece seferinden sonra vardığımda Hafız Ali Efendi de oradaydı. Kur'ân'ı çeşitli talebelerine taksim etmiş, herkes bir parçasını kendisinin tarifi üzerine yazıyordu.
Ben çay yaptım. Götürüp dağıtacaktım. Üstad tepsiyi elimden alarak kendisi dağıtmak istedi. Ben utanmış ve mahcup olmuştum. Israr ettim. Yine kabul etmedi. Aynen bana şunları söyledi:
"Yazdığınız, hizmetine koştuğunuz Kur'ân ind-i İlâhî'de makbul oldu. Melekler sizin fotoğrafınızı alıyor. Ben de Kur'ân'ın bir hizmetkârı olarak, size hizmet etmem lâzım."
Tepsiyi elimden alarak çayları kendisi dağıttı.
(Son Şahitler)