Said Nursi, Kur'an'a hizmetin önüne dünya kaygısı getirmedi

Lekesiz, Said Nursi'nin cemaat kavramına getirdiği yorumu ve uygulamayı değerlendirmeye devam etti

Risale Haber-Haber Merkezi

Yeni Şafak yazarı Ömer Lekesiz, Said Nursi'nin cemaat kavramına getirdiği yorumu ve uygulamayı değerlendirmeye devam etti.

"Said Nursi, klasik cemaatin yapısını yeni zamanın şartlarına göre dönüştürmüş müdür?" sorusu ile yazısına başlayan Lekesiz, şeyhlik yerine üstadlık dışında bir farklılaşmaya gidilmediğini söyledi.

Lekesiz, "Said Nursi de kendi zamanının çocuğudur (ibnü'l-vakt). Kendi zamanındaki hakim cemaat anlayışı ise tarikatların belirledikleri bir anlayıştır. Said Nursi grup anlamındaki cemaatten, Müslümanların tamamını kapsayan ve Kur'an'a/ iman'a hizmeti esas alan cemaate dönmeyi çok önemli görmüş olmasına rağmen, kendi zamanının bilgisi, anlayışı ve uygulamaları nedeniyle, bu yapıda 'özel' bir nitelik arzeden 'şeyhlik'ten, 'genel' bir nitelik arzeden 'üstadlığa' dönmenin ötesinde bir farklılaşmaya da gitmemiştir. Dikkat edile: Gitmemiştir diyorum, gidememiş değil. Bunu Said Nursi'deki bir eksikliğin değil bir uz-görüşlülüğün, yıkma pahasına yapmama hassasiyetinin bir sonucu olarak görmek gerekir" dedi.

Bediüzzaman'ın Kur'an'a hizmetin önüne hiçbir ideali, dünya kaygısını getirmediğine dikkat çeken Lekesisz, "Kur'an hizmetini -Said Nursi'nin geneli kapsayan tutumu açısından baktığımızda- klasik bir cemaat hizmeti olarak nitelemek zordur; fakat o, Kur'an'a hizmetin önüne hiçbir ideali, dünya kaygısını getirmeyen ve bu manada kendi belirsizliğiyle belirli bir cemaat olması bakımından iç-direnç ve tabeladan müstağnilik esasına göre tarikatlarla da çok büyük bir benzerlik arzetmektedir" şeklinde yazdı.

Bediüzzaman Haberleri