İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-ÖZEL
Türkiye, Suriyelilere vatandaşlık verilmesini tartışıyor. Bu konuda farklı görüşler; vatandaşlık verilsin diyen de verilmesin diyen de var.
Türkiye ve Suriye sınırları geçtiğimiz yüzyılda suni bir şekilde çizildi. Sınırın her iki yakasında da akrabalar mevcut. Geçmişte Türkiye'deki tek parti baskısından Suriye'ye göç edenler olmuştu. Şimdi ise Beşşar Esed zulmünden Türkiye'ye göç edenler var.
BEDİÜZZAMAN'IN MÜJDELERİ KUR'AN ECZANESİNDEN
Geçtiğimiz günlerde Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin merhum talebesi Abdülkadir Badıllı ağabeye söylediği "Urfa'ya gelmeyi düşünüyorum. Fakat şimdi gelsem Suriye ile Türkiye'yi birleştirmek mecburiyetinde kalacağım, bu da şimdi olmaz" sözlerini Risale Haber'de yayınladık.
Büyük ilgi gören haberin ayrıntısını, Bediüzzaman'ın o sözlerle ne demek istediğini araştırdık.
Abdülkadir Badıllı ağabey 2009 yılının son günlerinde bu sözlerin ne anlama geldiğini yine Risale Haber'e şöyle açıklamıştı:
“Yıl 1958 idi. Ben Bediüzzaman’ı Isparta’da ziyaretine gittim. Ders yapıldı sohbetler yapıldı. Biraz rahatladıktan sonra dedim ki:
“Üstadım Sizi Urfa’ya götürmeye geldim.”
Üstad Hazretleri bana dedi ki:
“Kürdoğlu, ben Urfa’ya gelmem. Çünkü Urfa’ya gelirsem siyasete karışırım.”
“Üstadım Urfa ile siyasetin ne alakası var” diye sorunca, Üstad, “Kürdoğlu, Suriye ile Türkiye birbirinden ayrı. Bir tarafta Suriye bir tarafta Türkiye. Onlar böyle ayrı kaldıkları müddetçe ben rahatsız olurum. Ben onları birleştirmeye çalışırım. Aradaki sınırları kaldırmaya çalışırım ve bu da siyaset olur. Siyasete karışmış olurum. Onun için ben Urfa’ya gelmeyeceğim.”
"Bediüzzaman’ın söylediği şey muhakkak tahakkuk edecektir. O bugünün ve geleceğin bütün reçetelerini bize Kur’an eczane-i kübrasından tefsir ederek bırakmadı mı? Bediüzzaman’ın beşaretleri zamanı geldikçe tahakkuk ediyor. Tiflis’te ‘medresemin planını yapıyorum’ dediği zaman İslam alemi parça parçaydı. Ama Üstad, o gün Tiflis’teki medresesinin planını yapıyordu. Evet bugün Tiflis’te, Gürcistan’ın birçok şehrinde, Rusya’nın birçok şehrinde, Moskova’nın göbeğinde onlarca medresesi var Bediüzzaman’ın.”
SURİYE VE TÜRKİYE HALKI KARDEŞ
Yine 2012 yılında Badıllı ağabey aynı mesle için şunları söylemişti:
"Mazlum Suriye halkının zarar görmeden bu badireyi atlatmasını ve mevcut müstebit rejimin bir an evvel elini halkının elinden çekmesini arzu etmektedir. 40 küsür yıldır süren baskıcı rejimin bir an evvel sona ermesi gerekmektedir. Üstad Bediüzzaman hazretleri Suriye ile Türkiye’nin kardeş iki vilayet, ülke olduğunu söylüyordu. Masum Suriye halkı dindar ve Türkiye’yi çok sever ve hürmet ederler. Suriye’de mevcut rejim ancak halkın yüzde 10’nunu temsil etmektedir. İnşallah Üstadın yıllar önce yapmış olduğu tespitler bir an evvel tahakkuk eder de bu zulümden Suriye halkı kurtulur. Eğer Suriye halkı isterse iki kardeş ülke bir arada yaşayabilirler."
RAMAZAN EL-BUTİ: BEDİÜZZAMAN'IN MÜJDESİ
Buti, "Bediüzzaman her iki halkın yakınlaşmasından bahsediyordu. Her iki halkı ümitsizlik konusunda uyardı. Tabi size temin ederim ki bu söze anlam veremiyordum. Şimdi anlam veremediğim bu sözleri artık bir hakikat oldu. Bize verdiği bu müjdenin önündeki duvarların kalktığını artık müşahede ediyorum. Daha önce dedim. Tekrar da söylüyorum. Bu yakınlaşma ve birleşme Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşma karşılıklı çıkardan ibaret değil kesinlikle. Bu sağlam zemin üzerinde kurulmuş bir yakınlaşmadır" demişti..