Risale Haber-Haber Merkezi
Araştrımacı-yazar Abdülkadir Menek, Said Nursi’nin Nur Talebelerine tevdi ettiği görevler arasında sadeleştirmenin olmadığını söyledi.
Risale Akademi tarafından düzenlenen “Risale-i Nur İçin 15 Vazife Arama Konferansı”na katılan Menek, Bediüzzaman'ın talebelerine "şerh, izah veya tanzim" görevi verdiğini sınırlarını da çizdiğini belirtti. Menek, "Bu önemli görevlendirme ve konularla ilgili olarak elbette Nur Talebelerinin önünde, yapmaları gereken ve bir vedia olarak duran çok önemli bir vazife bulunmaktadır. Bu ifadelerden hareketle çıkarılabilecek vazifeler Risale Akademi tarafından şu şekilde sıralanmaktadır: 1-şerh 2-izah 3-tekmil 4-tahşiye 5-neşir 6-talim 7-telif 8-tanzim 9-tertip 10-tefsir 11-tashih 12-beyan 13-ispat 14-cem 15-tafsil.
On beş vazife ile ilgili olarak düzenlenen konferansta konuşulanları ve müzakereleri takip ettikçe, meseleye doğru bir şekilde başlanmış olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşadım" dedi.
Meseleyi müzakere etmek için davet edilen uzman ve bilim adamlarının ortaya koyduğu görüşlerin ümitleri arttırdığını vurgulayan Menek, Risale-i Nur'un sadeleştirilmesi çalışmalarına değindi.
Menek, şunları kaydetti:
"Üstad Said Nursi’nin Nur Talebelerine tevdi ettiği görevler arasında sadeleştirme yoktur ve ifade ettiğimiz gibi verilen görevler açık ve seçik bir şekilde ifade edilmiştir.
Ancak Üstad’ın Nur Talebelerinin şahs-ı manevisine tevdi ettiği on beş vazifenin bugüne kadar sistematik ve disipliner bir tarzda yerine getirilmemiş olmasının da kader cihetinde sadeleştirmenin kapısını açmış olduğunu da belki ifade edebiliriz. Bu görevler bugüne kadar hakkıyla yerine getirilmiş olsaydı, belki de böyle bir çalışmaya cesaret edilemeyeceği gibi, bazıları tarafından ihtiyaç da duyulmayacaktı.
Fakat Nur Talebelerinin, Üstad’ın yakın hizmetkârlarının, talebelerinin ve varislerinin sadeleştirme konusunda yaptıkları açıklamaların ve ifade ettikleri görüşlerin de, sadeleştirme cihetine gidenleri, meseleyi yeniden düşünmeye ve Nur Talebelerinin vicdanlarında ma’kes bulmayan bu faaliyetten vazgeçmelerinin yolunu açmasını temenni ediyorum.
"Klasik Edebiyatımızın hemen hemen bütün eserleri sadeleştirilerek, bizi geçmişe bağlayan önemli bağlar bir bir koparıldı. Bu konuda Risale-i Nur Külliyatından başka köprü vazifesi gören başka bir eser de maalesef bırakılmadı. Bu köprünün ayakta kalmasını ve bu büyük tarihi ve vicdani görevi yerine getirmeye devam etmesini hep beraber ve elbirliğiyle temin etmemiz gerekir.
Esasında bin yıllık kültürümüzün en canlı ve dinamik temsilcisi olarak ayakta duran, büyük ve Kur’an’i bir vazifeyi başarı ve şerefle ifa eden Risale-i Nur’un bu asli misyonunu kıyamete kadar devam etmesi için herkes üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmelidir.Yoksa bunun vebali çok büyük olacaktır.
"İşte Risale Akademi’nin büyük bir sorumluluk duygusu ile böyle bir vazifeyi üstlenmeye çalışması ve bunun için ilmi çalışmalara imza atarak gelecek nesillere karşı görevini yerine getirmek için önemli bir adım atması, herkes tarafından desteklenmesi ve alkışlanması gereken çok büyük bir vecibedir.
Bu kadar önemli çalışmalara imza atan Risale Akademi’ye gereken her türlü desteği vermek bütün Nur Talebelerinin vicdani bir görevidir.