RİSALEHABER
Son Şahitlerden Hafız Refik Ağır ağabey anlatıyor:
Bediüzzaman: Haa şu sigara içenlerin, dumanı içine çektiği zaman
Burdur'da iki arıcı arkadaş "Sigara haramdır, değildir" diye münakaşa ediyorlar. İş çıkmaza girince, "gidelim hoca efendiye soralım" diyorlar. "Giderken boş gitmeyelim, bal götürelim" diye bir bakraç içine biraz bal koyuyorlar.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi'den izin alıyorlar, caminin yanındaki odasına giriyorlar. Selam verdikten sonra, "nasılsınız iyi misiniz" diye konuşma başlıyor. Bediüzzaman, "O bakracın içinde ne var?" diyor. "Efendim yiyesiniz diye küçük bir hediye getirdik" diyorlar.
"Nedir o?"
"Bal."
"Balı arı yapar değil mi?"
"Evet."
"Arı sokucu mahlûktur, bu balı alırken sokmaz mı?"
"Efendim biz balı alırken kovanın arkasını açar, bir çaput yakar, tüttürürüz oraya; arı dumandan ön tarafa kaçar, sıkışır; balı aldıktan sonra da tütsüyü dışarı çıkarırız."
"Haa şu sigara içenlerin, dumanı içine çektiği zaman, imanın sıkışıp kaldığı gibi ha?" diyor Bediüzzaman.
Çocuklar daha sigara haram mı, değil mi diyemeden cevaplarını almış oluyorlar. Bunu babam anlatırdı bizlere. Mahallemizde olan bir hadisedir bu. Bu hadise dostlar arasında hala anlatılır Burdur'da. (Aynı hadiseyi merhum Vahşi Şaban Ağabeyden dinlemiş ve kaydetmiştim. Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor)