Bediüzzaman Said Nursi Dersimdeki harekata "facia", katliamı yapanlara da "cani-canavar memur, zındık ve münafık" diyor.
Ondördüncü Şua Risalesinde “Mahremdir” diye neşredilmeyen Dokuz ve Onuncu maddeleri İttihad Yayıncılık tarafından basılan “Rumuzat-ı Semaniye” kitabında yer alıyor.
Kitapta bir mahkeme kararında Said Nursi'nin, amir ve memurları "yılan, zındık, gizli komünist, vatan düşmanı, mülhid ve münafık" şeklinde suçladığı ileri sürülürek mahkum edildiği bilgisi veriliyor.
Buna karşılık cevap veren Said Nursi, o ifadeleri Dersim faciasını yapanlara karşı kullandığını şöyle açıklıyor.
DOKUZUNCU MADDE: Said ve Nurcular aleyhindeki kararnamenin elliyedinci sahifesinde bizi mahkum etmek için son fıkralardan birisi bu fıkradır.
“Said-i Nursi, devletin kanunlarını tatbik ile muarız ve muhalifleri adaletin pençesine teslim eden çok amir ve memurları yılan, zındık, gizli komünist, vatan düşmanı, mülhid ve münafık tabir etmesi onunla tam suçlu oluyor ki: mahkum ediyoruz.”
HİÇ DÜNYADA EMSALİ VUKU’ BULMAMIŞ
Bunların bu fıkrasına karşı hapse giren nurun bir kısım talebeleri böyle cevap veriyorlar: “Bindokuzyüzotuzsekiz senesinde Dersim faciası ki Doğu Mecmuasının 17. sayısında “Doğu Faciası” serlevhasıyla bu vakıanın tam tamına aynını yazdı ki: Hiç dünyada emsali vuku’ bulmamış, öyle bir zındıklık, münafıklık ve vatan ve millete hadsiz bir düşmanlık olduğunu kat’i ispat ediyor. Elbette öyle fevkalade cani canavar memurlara bin defa zındık, gizli komünist, dinsiz demekle suçlu olmak, bilakis tasdik ile takdir ile mukabele lazım.”
İşte, Said umuma değil, yalnız böylelere zındık, münafık demiş."