Risale Haber-Haber Merkezi
Son Şahitler'den Said Özdemir anlatıyor:
(Bediüzzaman Said Nursi) ile Konya'ya vardık... Kalabalık gittikçe artıyordu. Polisler kalabalığı dağıtmak için halkı joplarla dövmeye başladı. Halkı dağıttıktan sonra bizi de taksiden çıkararak dövmeye başladılar. Zübeyir Ağabeyi zorla jipe bindirmeye çalışıyorlardı. Ben polislerden kurtulup Üstadın yanına geldim. Üstad gelen polislere saatini göstererek, "Ben namaz kılacağım" dedi. Öğle namazını Selimiye Camiinde kıldık.
Üstad "Mevlânâ'yı ziyaret edeceğim" dedi, fakat polisler müzenin açık olmadığını söylediler. Müze Müdürü Mehmet Önder oradaydı. "O vazife bana ait, ben hususi olarak gezdireceğim" dedi. İçeriye girdik. Üstad, "Ben yalnız gezmek istiyorum" dediyse de, halk ve sivil polisler Üstadı yalnız bırakmıyordu. Biraz yürüdükten sonra sandukaların olduğu yere geldi, kıbleye yönelerek dua etti, hem de bir taraftan ağlıyordu.
Daha ileri gitmedi, dışarı çıktı. Şişman bir komiseri yanına çağırdı. Kemal ismindeki bu komiser gelmedi. Başka bir polis çağırdı. O geldi. Ona şunları söyledi:
"Ben size teşekkür ediyorum. El öptürmek bana azaptır. Buna engel oldunuz. 28 sene hapishaneler, tazyikler, tevkifler, işkenceler ile bu memleketin asayişine hizmet ettim. Siz maddi olarak bu memleketin emniyet ve asayişine hizmet ediyorsunuz; ben ise mânevî olarak hizmet ediyorum. Biz bin savcı ve bin emniyet müdürü kadar hizmet etmişizdir. Onun için bize bir vazife arkadaşı olarak bakın, başka gözle bakmayın. Bunu bütün arkadaşlarına söyle."
(Son Şahitler, Necmeddin Şahiner)