RİSALEHABER
Risale-i Nur talebelerinden Sabri Arseven'in Bediüzzaman'a hitaben yazdığı mektupta Said Nursi'nin kendi el yazısıyla yazdığı salavat notu İİKV tarafından yayınlandı.
Risale-i Nur eserlerinde Barla Sıddıkları arasında anılan, ayrıca büyük bir alim olduğu bilinen ve Said Nursi hazretlerinin Nurun ilk talebesi Hulusi Bey'e ithafen Hulusi-i Sani dediği Sabri Arseven yazdığı mektuplarda Hulusi-i Sani imzasını kullanıyordu.
İşte Sabri Arseven tarafından kaleme alınan o mektubun ön sayfası:
Huzur-u fazılanelerine
Üstad-ı faziletmeabım efendim hazretleri
Cenab-ı Kibriyanın sanayi-i garibe ve harikasından olan nebatatın mütenevviu’l-ecnas ve muhtelifü’l-eşkar sanat ve hikmet ve kudretini en ulvi ve en parlak bir nida ile ilan eden bilumum mahsulatın neticeleri olan meyvelerinin bir kısım meşherinin hücre-i kerimanelerinde müşahede edildiği ve onlar meyanına şu mübarek mahsulün dahi ilavesi diğerlerinin natık bulunduğu cilve-i esma ve evsaf-ı ilahiyeyi tekrar edeceğinden huzur-u fazılanelerine takdime ictisar ve bilvesile dest ve damen-i fazılanelerini bus ederim efendim.
Aciz talebeniz
Hulusi-i Sani
Madem o Habîbullahtır. Bu kadar salâvat ve duaya ne ihtiyacı var?
Mektubun arka sayfasına Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin kendi el yazısıyla 24. Mektup'tan bir bölüme yer verdiği kısım:
26. sahifede Aziz Kardeşim “şefaatini celb için sünnetine ittibâ et” fıkrasından sonra şu yazılacak 9999
Eğer desen: Madem o Habîbullahtır. Bu kadar salâvat ve duaya ne ihtiyacı var?
Elcevap: O zat (a.s.m.) umum ümmetinin saadetiyle alâkadar ve bütün efrad-ı ümmetinin her nevi saadetleriyle hissedardır ve her nevi musibetleriyle endişedardır. İşte, kendi hakkında merâtib-i saadet ve kemâlât hadsiz olmakla beraber, hadsiz efrad-ı ümmetinin,
hadsiz bir zamanda, hadsiz envâ-ı saadetlerini hararetle arzu eden ve hadsiz envâ-ı şekavetlerinden müteessir olan bir zat, elbette hadsiz salâvat ve dua ve rahmete lâyıktır ve muhtaçtır.
Eğer desen: Bazen kati olacak işler için dua edilir: meselâ husuf ve küsuf namazındaki dua gibi. Hem Bazen hiç olmayacak şeyler için dua edilir.
Elcevap: Başka Sözlerde izah edildiği gibi, dua bir ibadettir. Abd, kendi aczini ve fakrını dua ile ilân eder. Zâhirî maksatlar ise, o duanın ve o ibadet-i duaiyenin vakitleridir; hakikî faydaları değil.
İbadetin faydası âhirete bakar. Dünyevî maksatlar hâsıl olmazsa, “O dua kabul olmadı” denilmez.