Risale Haber-Haber Merkezi
Prof. Dr. Ahmet Nebil Soyer, ilk cumhuriyet hükümeti ile Said Nursi'nin Cumhuriyet için masaya otruduğunu söyledi.
Said Nursi'nin Osmanlı döneminde büyük itibar gördüğünü belirten Soyer, Cumhuriyet’in ilk hükümeti ile karşılıklı anlaşmak istediklerini ama muhataplarının cumhuriyet telakkisini kendi cumhuriyet telakkisine uygun bulmadığından onlardan ayrılarak Van’a gittiğini söyledi.
Soyer, "Yeni Cumhuriyetin nasıl olması lazım geldiğini konusunda her iki taraf da masaya Cumhuriyeti kabullenmiş olarak oturmuşlardır, ama ayrıntıda birleşememişler. Bediüzzaman, 'Benim hissiyatıma uygun gelmedi' diyerek masadan ayrılmıştır. Van’da durması büyüklüğünden ve verdiği korkudan ötürü birilerini rahatsız etmiş. Burdur daha sonra Barla’ya sürgün edilmiştir. Yoksa sürgünü için doğru bir neden yoktur. 'Benim nefyim haksız olmuştur' der" dedi.
Bediüzzaman'In sürgün edildikten sonra mahkemelerdeki müdafaalarında ideal cumhuriyet ile uygulamadaki cumhuriyet arasındaki trajik farklılıkları anlattığına dikkat çeken Prof. Soyer, şunları yazdı:
"Kendini mahkemelere süren zihniyeti cumhuriyetin esasları ile eleştirmiştir. Bediüzzaman dünya siyaset literatürünü bilen bir insandır, cumhuriyeti uygulayanların cumhuriyetten haberdar olmadıkları söylemekle onları kendi silahları ile vurmuştur. Bediüzzaman idareyi değil idareyi şaşırtanları eleştirir: 'Ve sizi iğfal eden ve adliyeyi şaşırtan ve hükümeti bizimle vatana ve millete zararlı bir surette meşgul eden muarızlarımız olan zındıklar ve münafıklar istibdad–ı mutlaka cumhuriyet namı vermekle, irtidad-ı mutlakı rejim altına almakla, sefahet-i mutlaka medeniyet ismi vermekle cebr-i keyfi-i küfriye kanun ismini takmakla, hem sizi iğfal, hem hükümeti işgal, hem bizi perişan ederek hakimiyet-i İslamiyeye ve millete ve vatana ecnebi hesabına darbeler vuruyorlar.“