RisaleHaber-Haber Merkezi
Son Şahitler'den Mehmed Büker...
"1943'lerde Denizli hapsini gazetelerden okumuş ve ilk defa Bediüzzaman ismini o vakit duyup öğrenmiştim.
"Aradan yıllar geçti. 1952'de İstanbul'da Gençlik Rehberi mahkemesi sırasında ilk defa Üstadın mübarek şahsiyetini gördüm. Hutbe-i Şamiye ve Hücumât-ı Sitte isimli risaleler elime geçti. İstifade ederek, okuyup tefeyyüz ettim.
"1955'lerde Üstadı ziyaret etmek sevdasına düştüm. Bu sebeple tam üç defa Isparta'ya gittim. Fakat kısmet olmuyor, hep boş dönüyordum. Üçüncü seferimde ise, 'Bu üçüncü seferim, beni geri döndürme' lisan-ı hali içindeydim. Merhum Ceylân'a, 'Bana tezgâhtarlık yapma, ben üç seferdir geliyorum, mutlaka ziyaret etmek istiyorum' dedim. İçimden ise, 'Acaba benim kusurum mu var? Neden kabul edilmiyorum?' diye düşünüyordum. Az sonra Ceylân gülerek dışarıya çıktı. Bana Üstadın selâmını söyledi. 'Üstadın selâmı var, kalbindeki evhamı atsın, vazifesine devam etsin' diye bildirdi.
"Sağ yanağında ben vardı"
"Bu hadiseden de bir-iki ay geçti. Nihayet Üstadın huzuruna girmek saadetine kavuştum. Sarılmak, kucaklaşmak istiyordum. Bu iştiyak içinde iken, hemen kollarını açıp beni kucakladı. Ben gözlerine fazla bakamıyordum. Bakışları keskindi. Sağ yanağında ben vardı. Kalbimden geçen bütün suallerime cevaplar almıştım. Bu esnada o kadar heyecan içindeydim ki, soracaklarımı hep unutmuştum.
Necmettin Şahiner, Son Şahitler