Said Nursi'nin akrabalarına ve Nur talebelerine 'ahlak dışı' hakareti

İbrahim Mert'in haberi:

RİSALEHABER-Aralarında Bediüzzaman Said Nursi'nin de bulunduğu bir çok ismin mezarının bulunması için TBMM'ye araştırma önergesi veren HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Said Nursi'nin akrabalarına ve Nur talebelerine hakaret etti. 

Said Nursi'nin akrabalarını "korkak ve vurdum duymaz" olarak suçlayan Altan Tan, Nur talebelerine de "ahlaksızca tavır" almakla hakaret etti.

Nokta Dergisi'nin "kayıp mezarlar" haberinde Türkiye'de düzene, rejime, iktidara muhalif pekçok ismin mezar yerinin bilinmediği ya da devlet sırrı gibi saklandığı ifade edilerek, "Şair ve romancı Sabahattin Ali,  Bediüzzaman Said Nursi, Şeyh Said, Seyid Rıza, Şemdinanlı Seyid Abdulkadir, Doktor Fuat, Erbilli Şeyh Esad ve İskilipli Atıf Hoca gibi döneminin önemli şahsiyetleri, ya infaz edildi, ya idam edildi ya da sürgünde hayatını kaybetti. Hiçbirinin naaşı ailelerine teslim edilmedi" ifadeleri yer aldı.

Konuyla ilgili konuşan HDP Diyarbakır Miletvekili Altan Tan, Said Nursi'nin akrabalarına ve Nur talebelerine hakaret etme gereği duydu. Tan'ın dergide yer alan sözleri ve ara başlıkları aynen şöyle:

"AKRABALARI KORKAK DAVRANIYOR"

Şeyh Said ile Said Nursi taraftarlarının ve akrabalarının duruşunu değerlendiren Altan Tan, "Ben onların duruşunu korkak ve vurdum duymaz buluyorum. Bu ailelerin hem kendi çocukları hem de fikirlerinin çocukları bu insanların üzerinden yıllarca siyaset yaptılar. Çok büyük rantlar elde ettiler. Bu rantı ekomonik olarak demiyorum. Siyasi olarak söylüyorum. Mesela Şeyh Said'in ailesinden 7 kişi milletvekili oldu. Bakan çıktı. Diyarbakır'da idam edilen şeyhlerin hemen hemen hepsinin çocukları milletvekili oldu. 47 kişi aynı gecede idam edildi. Bunların büyük bir kısmının çocukları yıllarca milletvekiliği, belediye başkanlığı gibi konumlarda bulundular. Siyaseten bu mirası yediler ama bu mirasa sahip olacak ciddiyetle babalarının, dedelerinin mezarını ortaya çıkarmak için gayret göstermediler. Göstermelik bir kaç beyanatın ötesine gidemediler" diye konuşuyor.

"NURCULAR AHLAKDIŞI BİR TAVIR SERGİLEDİ"

Said Nursi'nin takipçilerinin mezar konusundaki tavrını değerlendiren Tan, "Aynı şey Nurcular içinde geçerli. Hatta Nurcular bir müddet sonra daha da ahlakdışı bir tavır sergilediler. Yani sanki devletin Bediüzaman'ın mezarının Urfa'dan çıkarıp kaybetmesini olumlu bir şey gibi takdim ettiler. Dediler ki 'zaten Bediüzaman vasiyeti vardı. Benim mezarım bilinmesin. İnsanlar bunu türbe haline getirmesin.' Bir noktada zımnen, bu iş iyi oldu gibi bir tavır sergilediler. Bu da ahlaksızca bir tavır" diyor.

BEDİÜZZAMAN: MEZARIM BİLİNMESİN!

Bediüzzaman Said Nursi'nin mezarının bilinmemesi medyada her zaman polemik konusu oldu. Bediüzzaman'ın bu konuda net izahları olmasına, Nur talebelerinin bu nedenle mezar meselesini gündeme getirmemesine rağmen zaman zaman aynı konu gündeme getirilmekte. 

27 Mayıs ihtilalcilerinin Said Nursi'nin kabrini kanunsuzca ve gizlice açıp taşımasını kimse desteklemiyor. Bunu yapanlar suç işlemiştir. Ancak Nur talebeleri ve akrabaları, Said Nursi'nin "mezarım bilinmesin" vasiyetinin kaderin izni ile zalimler eliyle yerine getirildiğine inanıyor. 

Said Nursi'nin Emirdağ Lahikası'nda yer alan, "Benim kabrim gayet gizli bir yerde... bir iki talebemden başka hiç kimse bilmemek lazım geliyor. Bunu vasiyet ediyorum. Çünkü, dünyada sohbetten beni men eden bir hakikat, elbette vefatımdan sonra da o hakikat bu surette beni mecbur ediyor" vasiyeti gereği öncelikli konular arasında yer almıyor. 

ALTAN TAN'A BU CÜMLELER SİZE Mİ AİT DİYE SORDUK

Dergide yer alan sözlerini teyit için Altan Tan'la görüştük. Risale Haber'e konuşan Tan, sözlerin kendisine ait olduğunu belirtti ve "ahlaksız tavır" ifadesini tekrarladı.