Röportaj: Kemal Benek-Risale Haber
Bediüzzaman Said Nursi’nin Barla hayatını anlatan “Allah’ın Sadık Kulu : Barla” animasyon filmi 4 Kasım Cuma günü vizyona girecek. Senarist kadrosunda yer alan isimlerden Rıdvan Kızıltepe film ile ilgili Risale Haber’e konuştu.
ULULARDAN BİR ULU, ALLAH’IN SADIK KULU…
“Allah’ın Sadık Kulu: Barla” filmin ismi nasıl ortaya çıktı?
Sadakat kelimesinin manasının genişliğinden çıktı. Şöyle ki, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini isim olarak çok insan tanır. Bir film çalışmasında isimden ziyade filmin de muhtevasını işaretleyecek bir tanım bulmak daha ilgi çekici olurdu.
“Sadık kimdir”in cevabını yine eserlerinden ilhamla söyleyecek olursak;
a- Hiç yalanı olmayan,
b- İç ve dış bütünlüğüne ermiş, bütün hal ve davranışlarını vicdan süzgecinden geçirerek, dinin emir ve yasaklarına ölesiye bir titizlikle, harfiyen uyan insan,
c- Kendi temel beslenme kaynakları olan; Kur’an ve Sünnete itimaddan da öte, gözlerinin içine başka hayal sokmayacak kadar sadakatle ve güvenle bağlı olan insandır ki; Bediüzzaman Hazretleri bu kaynaklar konusunda çok hassas ve duyarlıdır.
d- “Acele ettim kışta geldim” derken, “cennet âsâ bahar” sürecinin en çetin kışını yaşamak zorunda olduğunu bilir. Kaderin hikmetli icraatına teslim olur ve hiç yılgınlık, ümitsizlik, kaderi sorgulama içerisine girmeden, ümit soluklayan, ümit aşılayan kişidir Sadık Kul.
Şiirdeki gibi: Ululardan bir Ulu/ Heyecanla dopdolu/ Dokunsan ağlayacak/ Allah’ın Sadık Kulu…
Bu çalışmanın üst başlığı “Allah’ın Sadık Kulu”, alt başlık ise filme konu olan bölüm ki o da Barla…
Hangi tarihler arasını işliyor?
Konu olarak 1927-1934 tarihleri arasındaki Barla sürgün yıllarını konu almaktadır.
O tarihlerden bugüne bakan ne gibi mesajlar var?
Günümüze dair pek çok mesajı vardır. Bir tanesini seçip söylemek gerekirse; bugün kitapçı raflarından çok kolaylıkla aldığımız risalelerin hangi şartlar altında yazıldığını, ne gibi zorluklar yaşandığını insanlara gösteriyor. Bir de, ilk talebelerin bir hoca nazarıyla yanına gelip, ilmihalvari sorular sorarken, risaleler sayesinde nasıl birer devrini aşkın vizyon insanları haline gelişlerinin de öne çıktığı hikayeler var bu çalışmada. Buna benzer şeyler söylemek mümkün ama bu saatten sonra en iyisi, seyircinin yorumlarına bırakmak.
Senaryoyunun yazımında kimlerin tuzu var?
Rıdvan Kızıltepe, Zeynep Kayadelen ve Ali Sacid berberce hazırladılar. Danışmalığını da Abdullah Aymaz, Ali Ünal ve Hüseyin Yağmur yaptı.
Hangi kaynaklardan yararlanıldı?
Mevcut yayınlanmış bütün çalışmalar taranarak aslına uygun ölçüler içinde hazırlanmaya çalışıldı.
Üstadın hayattaki talebeleri ile görüşebildiniz mi?
Filmin post-production çalışmaları uzun sürdüğü için, fragman ve görsel resimler üzerinden tanıtım yapılabildi. Bir kısmı galaya iştirak edebileceklerini ifade ettiler. Artık filmin seyredilmesinden sonra bu konuda kendi beyanlarından daha sağlıklı değerlendirme alma imkânı olacaktır.
BU GİBİ ÇALIŞMALAR BÜYÜKLERİN TASVİBİNE MUHTAÇTIR
Fethullah Gülen Hocaefendi bu çalışmayla ne kadar ilgili? Neler tavsiye etti?
Bu gibi çalışmalar hem moral motivasyon, hem de isabet bakımından büyüklerin gerek tasvibine, gerek de irşadına muhtaç çalışmalardır. Yoksa kaş yapayım derken, göz çıkarmak kaçınılmaz. Bunu bu şekilde tespit ettikten sonra; Kendileri mevzuuyla ilgili bir açıklama ya da değerlendirmede bulunurlarsa bu sorunuzun cevabını verebilmiş oluruz.
Hür Adam filmi de ilk olması açısından çok gündeme geldi. Bu filmden yararlandınız mı?
Bu çalışmanın toplam süresi motion-capture tekniğinin (İnsan hareketlerini animasyon karakterlerine giydirmek) alınması, gerekli eğitimlerin yapılması ve filmin hazırlanması göz önüne alındığında ortalama beş yıllık bir süreç. “Hür Adam” filmi Mehmet Tanrısever Beyefendinin maddi büyük fedakârlıklarla ortaya koyduğu bir çalışma. Bu istikamette daha pek çok çalışmalar yapılacaktır. Bütün bunlar birbirinin ne alternatifi ne de rakibi olacak. Hak yolunda, hakka giden insanların nefesi kadar yollar varsa, bu yolda da pek çok çalışmalar olacak ve olmak zorunda da.
SPEKÜLATİF SAHNELER YOK
Hür Adam’ın en çok tartışılan sahnelerinden biri M.Kemal ve Said Nursi diyalogu oldu. Buna benzer bir diyalog var mı?
Bu çalışma merkeze Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin Barla hayatını almaktadır. Dönemin şartları resmedilmeye çalışılmıştır. O manada spekülatif sahneler yoktur. Filmin karşıt karakterleri de, müşahhas kişiler değiller.
Genel izleyici kategorisinde bir kitle.
Said Nursi'yi hiç bilmeyen biri bu filmden neler çıkarabilir?
Hiç tanımayanlar için genel bilgi vermekle beraber, eserleri takip edenler için de ince ayrıntılar var.
Kaç kişinin izlemesini bekliyorsunuz?
Bu konu için bir şey diyebilmek zor. Gönülden geçen, olabilecek en iyi seviye.
İNGİLİZCE VE ARAPÇA DUBLAJ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Yurt dışında ne zaman gösterime girecek?
Avrupa’da 20 Kasım’dan itibaren sinemalara çıkması planlanmakta. Amerika ve Arap dünyası için de araştırmalar devam ediyor. İngilizce ve Arapça dublaj çalışmaları sürüyor bu arada.
Filmin devamı gelecek mi?
Niyet olarak var. Ama hadiseler nasıl gelişir onu zaman gösterecek.
Film müziği hakkında bilgi verir misiniz?
Filmin müziklerini Aria müzikten Cengiz Onural ve Bora Ebeoğlu birlikte hazırladılar. Budapeşte senfoni orkestrası da seslendirdi. ”Bin Volt” prodüksiyon stüdyolarında da efektler ve sesler sinema teknolojisine uyarlandı.