Bursa Bediüzzaman Platformu, İttihad Eğitim ve Kültür Derneği ile Bursa Kültür Vakfı tarafından organize edilen panel Uludağ Üniversitesi Prod. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde kurra hafız Ayhan Polat'ın okuduğu aşrı şerif ile başladı. Metin Yalçın'ın sunuculuğunu yaptığı program Said Nursi'nin hayatını anlatan sinevizyon ile devam etti.
Bursa Bediüzzaman Platformu adına açış konuşması yapan Hakkı Sarıtaş, "birlikte yaşamanın önemine" vurgu yaptı ve gençlere tavsiyelerde bulundu.
FIRINCI AĞABEY: ÜSTADIN BÜTÜN HAYATI İTTİHAD-I İSLAM
Bediüzzaman Hazretlerinin telebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey, Bediüzzaman Hazretlerinin bütün hayatının "İttihad-ı İslam" olduğunu söyledi. Fırıncı ağabey, "Eserlerini de ona göre yazdı. İttihad-ı İslam'a çok önem verdi" dedi.
Dünyada 80 üniversitede Said Nursi ve Risale-i Nur ile ilgili doktora tezi yazıldığına dikkat çeken Fırıncı ağabey, "Ben 20 yaşımdan beri bu hizmetin içindeyim. Şimdi gelinen noktayı görünce hayret ediyorum. Nereden nereye" şeklinde konuştu.
RİSALE-İ NUR İMANIN 6 ŞARTINI MATEMATİK GİBİ ANLATIR
Panelin moderatörlüğünü yapan Dr. İsmail Benek, programın üniversite yapıldığını vurgulayarak, "Üniversitede Said Nursi Balkan Araştırmaları veya Bediüzzaman Araştırma Merkezi kurulabilir. Bu yüzyılın seyyahı Said Nursi'dir. Gittiği yere gönüllü gitmemiş ama her gittiği yerde gönlünce yazmış. Hapishanede kalmış. Bilgisayar, masa, kağıt yok ama keyfince kitap yazmış" dedi.
Said Nursi'nin bu yüzyılı "iman ve hürriyet" olarak kodladığını belirten Benek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üstad müderris ve müellif. Bismillah'la başlamış. Çünkü cumhuriyet çocuklarının Bismillah'a ihtiyaçları vardı. Risale-i Nur ümmetin ve insanlığın eseridir. Risale-i Nur imanın 6 şartını matematik gibi anlatır. Din mi bilim mi? Her ikisi de. Çünkü bilim de din de Allah'ındır. Said Nursi'nin bütün varlığı İttihad-ı İslam'dır."
NAMAZI OLMAYAN KARDEŞİM BAŞKA MUSİBET ARAMASIN
Harun Serkan Aktaş, herkesin bir derdi olması gerektiğini söyledi. İttihad-ı İslam'ın kimisi için bir dert kimisi için de bir slogan olduğunu belirten Aktaş, "Üstadın hiç bir şeyi yoktu ama derdi vardı. İnsan önce kendini okumalı. Namazı olmayan kardeşim başka musibet aramasın. En önemli vazife küçük dairede. İslam'ı anlatmaktan ziyade yaşayarak göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
RİSALE-İ NUR'DA ARADA ABİ, ABLA, ŞEYH YOK
Dr. Senai Demirci ise konuşmasına İhlas Risalesi'nin neden en az 15 günde bir okunması gerektiğine dikkat çekti. "En az 15 günün anlamı 'ihlasta en babanız 16. gün sapıtır' demek. En az demek minimum demek. Onun için sık sık okunmalı. Ben deme yetkisi sadece Allah'ta var. Allah bu emaneti dağa, taşa değil bize de vermiş. Çok risklidir" dedi.
Daha çocukken 6 yaşında annesini kaybettiğini hatırlatan Demirci, 40 yaşında da babasını toprağa verdiğini söyledi. Haşir Risalesi'ni ahirete inanmayan birini ilzam etmek için ezberlediğini açıklayan Demirci, babasının ölümünden sonra Haşir Risalesi'ni anladığını belirtti. Demirci, "40 yaşımda Üstadın üstadlığını anladım. Yeni ve taze şeyler söylemiş. Sıradışı işler yapmış. Onun için tehlikeli görülmüş. Klasik İslam alimi ve müfessir olarak kalsaydı kimse tehlike görmezdi. Nedeni ise orjinalliği" şeklinde konuştu.
Gençlerin deizme ve ateizme kaymalarının bir sebebinin ise dinin yanlış anlatılması olduğunu vurgulayan Demirci, "Ramazan ayı gelince televizyonları, interneti göreceksiniz. Allah aşkına 14 yaşındaki bir genç bunlara baksa nasıl bir din görecek? Çünkü televizyonlardaki, youtube'deki din anlatımında Kur'an'ın neredeyse 4'te 3'ünden fazlasını teşkil eden iman, tevhid, peygambere, meleklere, ahirete iman yok. Risale-i Nur'da arada abi, abla, şeyh yok. Onun için herkes Risale-i Nur okumlı. Korkmayın nurcu olmazsınız" dedi.