RisaleHaber-Haber Merkezi
Son Şahitler'den Subhi Türel
Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile görüştünüz mü? Bu görüşme intibalarınızı anlatır mısınız?
"Bir taraftan risaleleri gazetede neşrederken, bir taraftan da, yine merhum Mustafa Ezener ve Rüştü Çakın'ın delâletleriyle Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ziyaretlerine gittim. Üstadı Isparta'da ziyaret edip ellerini öptüm, hayır dualarını aldım. 1957-58 arasıydı. İnanın, Üstadın duasını aldıktan sonra, hayatım renklendi. Beş yıldır evliydim, fakat çocuğum olmuyordu. Üstadın duasıyla Allah bana bir erkek evlât verdi. Üstad Hazretleri bana, 'Kızın olursa adını Zühre koy' demişti. Sonra bir de kızım oldu. Fakat ben unuttum, adını Zühre koyamadım. Sonra Üstaddan özür diledim, ama zannederim, bana gönüllendi. Şimdi çok pişmanım. Keşke kızımın adını Zühre koysaydım; çok, ama çok pişmanım. O ilk ziyaretten sonra sık sık Isparta'ya ziyaretine giderdim. Bazen gidemezsem, Üstad arabasını veya şoförü Mahmud'u gönderir, beni alıp Isparta'ya getirirdi. Bu esnada Nur Risalelerinden altmış-yetmiş kadarını da okumuştum.
"Nur'ları okurken yakın çevremdeki insanlar bilmeyerek Üstadın aleyhinde konuşurlardı. Neden böyle 'menfi' bir kimsenin eserlerini neşredip okuduğumu sorarlardı. Ben de Nur Risalelerinin Kur'ân'ın tefsiri mahiyetinde olduğunu söyler, kendilerine de okumalarını tavsiye ederdim. Böylece birçok arkadaşları yanlış kanaatlerinden kurtarmıştım."
Necmettin Şahiner, Son Şahitler