Risale Haber-Haber Merkezi
Diyarbakır’da gerçekleşen Tüyap 2. kitap fuarına Nesil Yayınları 2 kürtçe kitap ile okurlarının karşısına çıkıyor. Said Nursî Üzerine Analitik Düşünceler ve Çözüm Mümkün isimli kitapları ile Said Nursi’nin bölge sorunlarına bakış açısı ve çözüm önerileri Diyarbakır’da okuyucuları ile buluşuyor.
Dillerin farklılığını da ‘Allah’ın âyetlerinden biri,’ yani O’nun varlığını ve birliğini bildiren bir delil olarak gösteren Kur’ân âyetine rağmen, Türkiye toplumu neredeyse yüzyıldır Kürtçe üzerinden yaşanan bir gerilimle yüzyüze yaşamakta. Kürtçe’ye ilişkin olarak Tek Parti döneminde geliştirilip bugüne kadar taşınan yasaklar, ‘Kürt sorunu’ olarak Türkiye toplumunun önünde duran kritik meselenin de en ziyade tartışılan boyutunu oluşturuyor. Kürtçe yayın yapan TRT6’in kurulmasının yol açtığı olumlu havaya karşılık, özellikle de eğitim alanında Kürtçe’ye yönelik yasakların devam etmesi, Türkiye toplumunu kutuplaştıran gerilimin çözüm yoluna girmesini ve yumuşamasını da engelliyor.
Anadili Kürtçe olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına anadilleri için verilecek haklar konusunda siyasîlerin kararsızlığı sürerken, birbiri ardınca Kürtçe kitap yayınlamaya başlayan yayınevleri, bir bakıma, siyasetin tıkandığı bu meselede sivil bir inisiyatifi de temsil ediyorlar.
Ülkemizin en güçlü yayın gruplarından biri olan Nesil Yayın Grubu, bu inisiyatifin bir örneği olarak Diyarbakır kitap fuarına 2 kürtçe eserler okurlarının karşısına çıkmakta. Yakın zamanlarda yayınladıkları birbirinden güncel kitaplarla kamuoyunda adından söz ettiren Nesil Yayın Grubu, en son Alper Görmüş’ün Etkileşim Yayınları markası ile çıkan iki ciltlik Büyük Medyada Ergenekon Haberciliği kitabıyla gündeme geldi. 17-22 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 2. TÜYAP Diyarbakır Kitap Fuarı’na Türkçe kitaplarının yanında, iki Kürtçe kitapla okurlarıyla buluşuyor.
Bu kitapların ilki, Nerinekî Analîtik Li Ser Jîyana Seîdê Nursî (Said Nursî Üzerine Analitik Düşünceler) ismini taşıyor. Bediüzzaman Said Nursî hakkında 141 sayfalık bir biyografi niteliğindeki eseri, Rotterdam İslam Üniversitesi öğretim üyelerinden Nizamettin Melikoğlu kaleme almış. Kitap, bugün yaşanıyor olan Türk-Kürt ve dindar-laik gerilimini yüzyıl önceden tesbit etmiş olup her iki meselenin çözümü için Medresetüzzehra projesini geliştiren Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatını anlatıyor.
Bediüzzaman hayatını 21 başlık altında ele alan eser, onun hayatı üzerinden İslâm dünyasının ve Türkiye toplumunun temel sorunlarına dair bir perspektif de sunuyor. Kitap, kendi ifadesiyle ‘Kürtçe düşünüp Türkçe ve Arapça yazan’ Bediüzzaman’ı kendi anadilinde anlatarak, onun hayatının ve baş eseri Risale-i Nur’un Araplar ve Türkler tarafından olduğu kadar Kürtler tarafından da tanınıp anlaşılmasını hedefliyor.
Kitaba yazdığı sunuşta siyaset bilimci Ahmet Yıldız, sadece Kürtler için değil, Osmanlının tüm Müslüman toplulukları için bir çözüm arayışı sunan, sonrasında hamiyetinin kapsama alanını bütün insanlığı kuşatacak derecede genişleten bir düşünce adamı ve bir Müslüman alim olarak Bediüzzaman hakkındaki bu çalışma için kanaatlerini şöyle dile getiriyor:
Dil yarasına karşı “Çareserî mimkun e!”
Nesil Yayın Grubu bünyesinde yayınlanan diğer eser ise, Çözüm Mümkün: Çareserî Mimkun E başlığıyla yayınlanmış, dört dilde bir eser. Bu çalışma, mevcut gerilime Bediüzzaman’ın görüşleri ışığında çözüm yollarının müzakere edildiği bir atölye çalışmasının raporu niteliğinde. Yüzyıl önce Bediüzzaman’ın Medresetüzzehra için önerdiği Arapça-Türkçe-Kürtçe’nin beraberce öğretildiği eğitim modelinden ilhamla bu üç dilde yazılan rapor, yanısıra, bir küresel dil olarak İngilizce’ye de çevrilmiş.
“Doğru bir çözüm öncelikle soruları doğru sormaya ve doğru sorular sormaya bağlıdır. Doğru sorular sorabilmek için ise, meselenin adını doğru koyabilmek gerekir” tespitinden hareket eden Çözüm Mümkün: Çareserî Mimkun E, ortadaki asıl sorunun ‘demokrasi sorunu’ olduğunu vurguluyor. Türk veya Kürt ayırt etmeksizin Türkiye toplumunun bütün üyelerinin ‘Kemalist ideolojinin sınırları içerisinde kalmak ve ilelebet bu sorunu yaşamak veya bu sorunu çözmek’ gibi ikili bir tercihle yüz yüze olduğunu söylüyor. Bu temel tespitin eşliğinde kitapta, çözüm yolunda şiddetin her türlüsü reddedilirken, özelde anadil olarak Kürtçe’nin önündeki yasakların çözümün yolunu tıkayan en önemli unsur olduğu vurgulanıyor.
Meselenin kökenleri ve en önemli veçheleri üzerine derin ve cesur bir analizden sonra, kitapta çözüm için zihniyet açısından, yapısal açıdan, pratiğe ilişkin ve sembolik öneriler sıralanıyor.
222 sayfalık Çözüm Mümkün: Çareserî Mimkun E’nin kendisi de, hem dil konusunda ortaya koyduğu açılım, hem de konunun barışçı ve demokratik düzlemde müzakeresi için sunduğu inisiyatifle çözüme bir katkı niteliğinde…