Said Nursi'nin üç dil formülü atasözü oldu

Kürtçenin okullarda seçmeli ders olması her kesimden destek görüyor

İsmail Avcı'nın haberi:

Önümüzdeki eğitim yılından itibaren Kürtçenin okullarda seçmeli ders olması her kesimden destek görüyor. Güneydoğu'daki sivil toplum kuruluşlarının başkanları, düzenlemeyi, son yıllarda atılan önemli adımlardan biri olarak görüyor.

Kürtçe derse destek verdiklerini kaydeden Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, "Takdirle karşılıyoruz. Keşke 20 yıl önce olsaydı. Belki bu kadar insan ölmezdi. TRT Şeş gibi bunun da Türkiye'yi bir adım daha ileriye taşıyacağını düşünüyorum. Bundan sonra isteyen çocuğunu gönderecek, gitsin Kürtçe okusun, ders görsün. Bunun bir zararı yok. Türkiye'de yaşayan halkların devletle aidiyet bağının güçlenmesine vesile olmasını diliyorum." dedi. Kürtçe dersle tabuların yıkılacağını belirten Demokrasi Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Canoruç, şöyle konuştu: "Devletin, farklı etnik yapıdaki vatandaşlarına kültürlerini, dillerini, geleneklerini, inançlarını rahat bir şekilde yaşama, öğrenme, öğretme, geliştirme ve yayma fırsatının en yetkili kişi tarafından ifade edilmiş olmasını önemsiyoruz. Seçmeli ders bu anlamda bir 'milat' olarak kabul edilmelidir. Bu, Kürt kökenli vatandaşlarımız yanında ülkede yaşayan diğer etnik kökendeki vatandaşlar açısından da bir milattır. Zira Arap, Çerkez, Laz, Süryani, Ermeni ve diğer vatandaşlara da tanınan bir haktır. Hayırlı olsun."

Anadilde eğitim hakkının verilmesi gerektiğini hatırlatan Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya, "Ancak teknik nedenlerle uygulama güçlüğü olacağı aşikâr. Yalnız müfredata böyle bir uygulamanın girmesi süreç içinde Kürtçe eğitimi toplumun istediği aşamaya getirecektir." şeklinde konuştu. Kürtçe seçmeli dersi desteklediğini ancak bu adımın yetersiz olduğunu belirten Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Artık ürkek adımlar yerine cesur adımlar atılmalı." diye konuştu. Kürtçe seçmeli dersle ilgili düzenlemenin kanunda 'ihtiyaç varsa' şeklinde yazılmasını doğru bulmadığını kaydeden Aktar, "Bu, ağır bir ifade. Devlet kişiye temel hakkını tanımalı, kişi kullanır ya da kullanmaz, onun bileceği bir şey." ifadelerini kullandı.

"Tarihimizden biliyoruz ki Doğu Anadolu'daki bütün medreselerin dili Kürtçeydi ve "Arapça vacip, Türkçe lazım, Kürtçe caiz" ifadesi atasözü gibi olmuştur." diyen siyaset bilimci Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, "Bu zenginliklerin yaşatılması ülkemizi sadece güçlendirir. Tersi adımlar ülkeyi sıkıntıya sokmuştur ve sokar. İç dinamikleri millet devlet barışıyla güçlendirilen ülkemizin normalleşmesi adına sevindirici bir adımdır." değerlendirmesinde bulundu.

Risale-i Nurdan:

Bediüzzaman Said Nursi'nin üç dil formülü Münazarat adlı eserde şöyle geçiyor:
"Fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc; ve lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak."

Zaman-RisaleHaber

Bediüzzaman Haberleri