Risale Haber-Haber 7 yazarı Mehmet Ali Bulut, Bediüzzaman'ın CHP'ye neden “Bu millet kendi re’yi ile CHP’yi iktidara getirmez” dediğini yazdı ve zındıka komitesinin yeni planlarını anlattı.
CHP’nin son seçimlerde izlediği muhalefet üslubunu hatırlatan Bulut, "CHP, 1946’da, gizli oy açık tasnif dayatmasıyla iktidarda kalmak veya iktidara gelmek için neler yapabileceğini göstermiştir. O tarihten bu yana da Halk Fırkası, hep laiklik ilkesini siyasetinin kıblesine oturtarak mücadele etmiştir. Laiklik anlayışları ‘müstemleke laikliği’ olduğu ve dayatma içerdiği için, toplumu irrite ediyordu. CHP’nin şu tutumudur ki, Bediuzzaman’a “Bu millet kendi re’yi ile CHP’yi iktidar yapmaz” dedirtmiş ve haklı da çıkmıştır" dedi.
"Peki, CHP yöntem değiştirirse, yani milletin değerlerine tepeden bakmayı –göstermelik de olsa- bıraksa yine de muvaffak olamaz mı?" sorusunu kendine soran Bulut, cevabını "zındıka komitesi" ile ilişkilendirdi: "Olur! Çünkü “Bu millet kendi re’yi ile CHP’yi iktidara getirmez” cümlesinin ardından “şayet getirilirse, zındıka komitesi o parti sayesinde devleti ele geçirir” kabilinden ifadeler kullanıyor Bediuzzaman."
Siyasetin kurucularının, CHP’ye ‘milliyetçileri’ yanlarına çekecek bir üslup kullandırdıklarına dikkat çeken Bulut, "Çünkü CHP ne zaman iktidarı ele geçirme heveslerine kapılmışsa hep milliyetçiler içindeki ‘ulusalcı/ırkçı’lardan destek görmüş. ‘Bu vatanda şimdilik dört parti var’ diye başlayan ve Menderes’i uyarmaya çalışan mektubunda Bediuzzaman, “Halkçılar ırkçılığı elde edip tam sizi mağlûp etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim…” demiş ve DP’nin iktidardan indirilip Menderes’in tam mağlup edilmesinde CHP, Türkçülerin desteğini de yanına almıştı. Bugün de aynı senaryo devrede. Bu kere, Bediuzzaman’ın, toplumun yüzde 65 – 70’i tam dindar mütedeyyin olmadıkça ‘iktidara getirilmemeli’ dediği ‘İslamcı’ (SP) parti de yanlarında. Irkçı/ulusalcı Ergenekon örgütü de ‘akıl hocalığı’ yaptığına göre bir ihtimal var ki, CHP(?) yeniden güçlensin!" dedi.
Bulut yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Hakiki demokrat veya en azından demokrasiden yana olan partilerin bu memlekette ‘memura rüşvet vermiş’ CHP ve ‘içinde menhus bir lezzet bulunan’ milliyetçi/ırkçı (ulusalcı) muhalefete karşı bir varlık gösterebilmesinin yegâne yolu; bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve cazibedar/çekici yöntemlerine karşılık, çok daha güçlü ve cazibedar olan İslam hakikatlerine sarılması gerekir.
"İslamı siyasete alet etmek yerine, siyaseti İslam ahlakına hizmet ettirmesi gerekir ki, zaten onu iktidara getiren de, AK Parti’nin bu vazifeyi yapabileceğine olan inançtır. Ama AK Parti, güya merkeze geleceğim derken, sistemin kucağına oturdu.
"Hâlbuki bu memlekette ne zaman ki çoğunluğun desteğini alan demokrat partiler, dine hürmetkârlıkta ve taraftarlıkta bir zaaf göstermişlerse kaybetmişlerdir. Kaybetmekle de kalmamışlar, eskilerin ve sistemin işlediği cinayetler de onların üzerine yüklenmiş; halkçıların ırkçıları elde etmesiyle hep mağlup edilmişlerdir.
"Kısacası, Bediuzzaman’ın tabiriyle, ‘o zındıka komitesi’ yeniden devlete hâkim olmak için CHP’yi iktidara getirmenin yollarını arıyor. Bunun için de milliyetçi, ulusalcı, dinci kim varsa hepsinden istifade edecektir!