Bitlis Valiliği tarafından 31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul Feshane'de düzenlenen Bitlis Günleri'nde Hizan Kaymakamlığı'nın standında sergilenen bir madalya büyük ilgi topladı.
Hizan Kaymakamlığı, Bitlis Günleri'nde, Bitlis'in Hizan ilçesinin Nurs köyünde dünyaya gelen Bediüzzaman Said Nursi'nin kişisel eşyalarını, el yazması kitaplarını ve bazı özel emanetlerini sergiledi. Bu sergi içinde dikkati en çok çeken ise Bediüzzaman Said Nursi'ye Padişah tarafından verilen Harp Madalyası oldu.
Pek çok kişi tarafından ilk defa duyulan Harp Madalyası'nın hikayesi Birinci Dünya Savaşı'na kadar uzanıyor.
Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı'na katılınca Osmanlı orduları 1914'te, Enver Paşa komutasında Kafkas Cephesi'nde Ruslara ve Ermenilere karşı savaş vermeye başladı.
BEDİÜZZAMAN KAFKAS CEPHESİNDE
Doğu cephesinde üstünlüğün Rusların eline geçmesi üzerine, Ruslar ilerleyerek Anadolu şehirlerini tek tek işgal etmeye başladılar.
SAİD NURSİ VAN'A ÇEKİLDİ
Said Nursi, Kafkas cephesinde Enver Paşa ve tümen komutanının da takdir ettiği mücadelelere katıldıktan sonra, Rus ordusunun ilerlemesi üzerine Van'a çekildi.
Bediüzzaman, Rus ve Ermeni kuvvetleri tarafından işgal edilmiş olan bölgede halkın can, mal ve namus güvenliğini sağlamak için çalıştı. Ruslar, Van ve Muş'u istila ettikten sonra üç tümen askeri birlikle yukarıda ifade edildiği gibi Mart 1916 başlarında Bitlis'e hücum ettiler.
Bitlis müdafaasında kahramanca savaşan Bediüzzaman sonunda Rusların eline esir düşmekten kurtulamadı.
Ruslar, Bediüzzaman'ı Sibirya'daki Kosturma kampında 2 buçuk yıl boyunca esir etti.
1917'de Rusya'da Bolşevik ihtilali olunca, Bediüzzaman Said Nursi, Kosturma'dan firar ederek, Petesburg, Varşova, Viyana yoluyla İstanbul'a geldi.
MADALYAYI ENVER PAŞA VERDİ
İşte Bitlis Günleri sergisinde Hizan Kaymakamlığı tarafından sergilenen Harp Madalyası, Bediüzzaman'a bu esaret dönüşünde verildi. Madalya, Said Nursi'ye cephede gösterdiği kahramanlıklar sebebiyle, dönemin Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) ve Başkumandan Vekili Enver Paşa tarafından, Sultan V. Mehmed Reşâd adına verilmişti.
Halen Bediüzzaman'ın kardeşi Abdülmecid Ünlükul'un torunu Şeyda Ünlükul'un elinde bulunan madalya, sergide teşhir edildi ve büyük ilgi gördü.