İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-SİİRT
Siirt Valiliği, Siirt Üniversitesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen "Medreseler ve Din Eğitimi Sempozyumu" açış konuşmaları yapıldı. Cuma günü başlayan cumartesi ve pazar günü devam edecek olan sempozyumda bir çok akademisyen ve gazeteci yer alıyor.
Sempozyumda konferansların ardından açış konuşmalarına geçildi.
MEDRESETÜZZEHRA ÇIKIŞ ÖNERİSİ OLABİLİR
AKAV Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy:
Medreseler, üniversiteler büyük br insanlık mirasını bünyelerinde taşıyor. AB bu tür kurumları insanlık mirası olarak kabul ediyor. Dünyada bir çözüm arayışı var. Özellikle Medresetüzzehra projesi bir çıkış önerisi olabilir. Dünyanın aradığı çözüm orada. Bu projenin en büyük orjinalliği din ve fen ilimlerinin birlikte okutulması, harmanlanması olması. Akademik camianın Medresetüzzehra'ya önem vermesi gerekir."
SAİD NURSİ'Yİ HANGİ MEDRESE KABUL EDERDİ?
Risale Akademi Kurucu Üyesi Dr. İsmail Benek:
Yeni inşa edici bir gelişme kaydedemedik. Said Nursi'nin ortaya koyduğu medrese-mektep-tekke birlikteliğine ihtiyaç var. Müstakilen din bilimleri üniversitesi kurulsun. Özel olsun, vakıf olsun.
"Said Nursi neden mağarada eğitim verdi? Hangi medrese onu kabul edebilirdi? İtirazlarına hangisi tahammül edebilirdi? Sorgusu olmayanın sorusu olmaz. Paradigmalarımız sorgulanmaya muhtaç.
"Bediüzzaman 1911'de Şam'da Arap ulemasının önünde 35 yaşında bir genç olarak islam dünyasının 6 ahlaki probleminin olduğunu söylemiş. Said Nursi neden Medresetüzzehra "Zehra" dedi. Çünkü bir kadın şefkatine ihtiyaç var. Doğurgan ve müşfik bir yapı. Talebelerini eşit düzlemde görür.
DİNİ DOĞRU ANLAMAMZI GEREKİYOR
Siirt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Galip Bakır:
"Bayanlara gereken önemi verseydik bizler bugün başka şeyler konuşurduk. Camilerde bayanlara en izbe yerler verilir. Biz bunun için gelişemiyoruz. İstediğimiz noktada değiliz.
"Biz özeleştiriyi yapamadık. Hep sustuk veya susturulduk. Biz önden gidenler arkadan gelenlere iyi örnek olamadık. Kendimizi eleştirmemiz gerekiyor. Siirt üniversitesi ilahiyat fakültesini Tillo'ya kurmak istedik ama istenmedi. Maddi ve manevi ilimler bir arada okunacak belki marka olacaktı. Biz ilahiyatçılar çağın gerisinde kaldık.
"Bizim gücümüz mazluma geçer. Zalime bir şey diyemeyiz. Dini doğru anlamamız gerekiyor. Doğru anlamıyoruz. Onun için bu noktadayız. Kur'an, Hadis orda duruyor, "mış" gibi yaşıyoruz. Gençleri tatmin edecek bir din ortaya koyamıyoruz. Kur'an'ı ve sünneti iyi anlamamız gerekiyor. Derdi olan insan olmalıyız.