Şizofreni, kişinin gerçekliği anormal olarak yorumladığı ve gerçek ile gerçek dışını birbirinden ayıramadığı ciddi bir zihinsel bozukluk olarak tanımlanıyor. Halüsinasyonlar, sanrılar ve günlük işleyişi bozan son derece düzensiz düşünme ve davranışların kombinasyonlarından meydana gelebilen bu hastalıkta tedavi yöntemi ise oldukça önemli. Günümüz teknolojisi kullanılarak hazırlanan sanal gerçeklik ve avatar terapi de şizofreni hastalığının tedavisinde olumlu sonuçlar verdi. Avatar terapide şizofreni hastalarının duyduğu, onlara yön veren sesler bilgisayara ortamında bir kimlik kazanıyor. Hasta, terapistinin de desteğiyle yaratılan bu avatar ile konuşmaya ve onun söylediklerine cevaplar vermeye başlıyor. 8 – 10 seans sonra bu işitsel halüsinasyonlar, kaygı ya da korku gibi duyguların ciddi oranda azaldığı bilinenler arasında. Uzmanlar, avatar terapi ile umut verici sonuçlar elde edildiğini dile getiriyor.
HER HASTAYA ÖZEL AVATAR TASARLANIYOR
Hastaların bir avatar ile konuşmasına, onlara endişe veren yerleri keşfetmesine ve çeşitli durumlarda başkalarıyla konuşma pratiği yapmasına izin veriliyor. Aynı zamanda hastalar kendi korkuları üzerinde çalışma şansına da sahip oluyorlar. Kendilerini güvende hissettikleri risksiz bir ortamda gerçekleşen bu tedavilerin şimdiye kadar yapılan araştırmalar ve çalışmalarda oldukça etkili olduğu da gözlemler arasında.
Günümüzde teknolojinin insan hayatındaki yeri ve etkin kullanımı sağlık alanında da birçok olanak sağlıyor. Gerçek dünya ile ilişkili bir durumun bilgisayar ortamında üç boyutlu olacak şekilde taklit edilerek kişiye gerçeklik deneyimi yaşatan sanal gerçeklik teknolojisi de son yıllarda sağlık alanında önemli bir yer edindi. Sanal gerçeklik sanal sesleri duyabilme ve sanal nesneleri hareket ettirebilme özellikleri üzerine kurulu. Eğitim, tedavi, oyun, yapay zeka yönetim alanları ise en güçlü olduğu platformlar. Gerçekliğin yeniden yaratılmasında sanal gerçeklik, tüm kişiyi tümüyle yeniden şekillendirilmiş bir evrene gözlüklerle transfer ediyor. Aynı zamanda var olan gerçekliğin de fonksiyonel farklı amaçlarla içerikte kullanılabilmesine olanak sağlıyor.
Sanal gerçeklik uygulaması ile şizofreni tedavisine yönelik bilgiler veren Psikiyatri Uzman Prof. Dr. Köksal Alptekin, şizofreni hastalığının belirtilerine değinerek, “Şizofreni; pozitif belirtiler (sanrılar, varsanılar), negatif belirtiler (haz yitimi, künt duygulanım, motivasyonda azalma, isteksizlik, sosyal içe çekilme), dezorganize konuşma ve davranış, bilişsel becerilerde, psikososyal ve mesleki işlevselliğin bozulduğu ruhsal bir bozukluktur. Şizofreni hastaları genellikle sosyal bilgiyi işleme konusunda başarısızdır ve bu durum hastanın içinde bulunduğu sosyal ortamların yine hasta tarafından yanlış yorumlanmasına, hastanın sosyal geri çekilme göstermesine ve günlük psikososyal işlevlerin bozulmasına neden olur" dedi.
BAŞARILI SONUÇLAR VERİYOR
Son yıllarda sanal gerçeklik aracılığıyla şizofreni hastalarının bilişsel becerilerini, sosyal ve mesleki işlevselliğini artırmaya, işitsel varsanıları azaltmaya yönelik müdahale programları geliştirildiğine değinen Prof. Dr. Köksal Alptekin, "Üniversitemizde yürütülen BAP destekli sanal gerçeklik projemizde, şizofreni hastalarının psikososyal işlevselliğinde sanal gerçeklikle iyileşme görüldü" diye konuştu. Prof. Dr. Köksal Alptekin, önceki sanal gerçeklik çalışmalarında birtakım eksiklikler gözlemlendiğini ve hastaların yalnızca izleyici konumunda olduğu içerikler oluşturulduğunu söyleyerek yeni yöntem ve uygulamalarının eklendiğini dile getirdi.
Araştırmanın sonucunda hastaların işlevsellik düzeyinde istatistiksel olarak artış yaşandığına vurgu yapan Prof. Dr. Köksal Alptekin, “Hastaların daha interaktif olduğu gerçek çevre sanal gerçeklik uygulamaları sayesinde toplumda da uygulamaya geçirebilecekleri sosyal biliş becerilerinde artış olacağı düşünülüyor” diyerek sanal gerçekliğin hastalar üzerindeki olumlu etkilerinin altını çizdi.
'BU ÇALIŞMA DÜNYADA BİR İLK'
Prof. Dr. Köksal Alptekin, sanal gerçekliğin hem şizofreni hem de normal kişilerin sigara bırakma tedavilerinde kullanılabilir olduğunun da altını çizdi. Şizofreni hastalarının toplumdaki normal kişilerden daha sık ve yoğun olarak sigara içtikleri biliniyor. Şizofreni hastalarının sigarayı bırakmalarına yönelik ilaç tedavileri ve davranışçı tedaviler denenmiş olsa da etkili olmadığını söyleyen Prof. Dr. Köksal Alptekin, “Yapılan araştırmalar normal kişilerde sanal gerçeklik uygulamasının sigara bağımlılığında yararlı olabileceğini gösterdi.
Sigara içen şizofreni hastaları için de sanal gerçeklik terapisi sigara bırakmak için uygun bir tedavi yöntemi olabilir. Ancak henüz literatürde şizofreni hastalarında sigara bırakmaya yönelik sanal gerçeklik tedavisi bulunmuyor. Bu çalışma şizofreni hastalarında sanal gerçeklik uygulamasının sigara bırakmaya etkisini araştıran dünyadaki ilk çalışma. Amaç, sigara içen şizofreni hastalarında sanal gerçeklik uygulaması kullanarak etkinliği ve kalıcılığı yüksek olan yeni bir sigara bırakma tedavi yaklaşımı geliştirmek" detayını paylaştı.
FOBİLERİ YENMEDE DE KULLANILIYOR
Sanal gerçeklik, anksiyete bozukluklarında özellikle fobiler, sosyal fobi, posttravmatik stres bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve yaygın anksiyete bozukluğu tedavilerinde de sınırlı şekilde kullanılıyor. Konuyla ilgili Psikiyatri Uzmanı Dr. Demet Zihni Çamur, sanal gerçekliğin özellikle exposure (maruz bırakma) temelli tedavilerde büyük rahatlık sağladığına değinerek hayvan, kan fobisi ya da uçak korkusu olan kişilerin VR ortamında bir uçak deneyimi yaşadıktan sonra korkularını daha kolay yendiklerinin altını çizdi.
'VR TEMELLİ TEDAVİLER YÜZ YÜZE KADAR ETKİLİ'
VR temelli tedavilerin etkinlik açısından yüz yüze terapiler kadar etkili olduğunu söyleyen ve depresyon hastalarında VR tedavisinin denendiği iki küçük çalışmada depresyon düzeylerinin azaldığını gösteren bulguların olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Demet Zihni Çamur, “Şizofreni ve ilgili problemler hakkında da 23'ü teori geliştirme, 15'i değerlendirme ve 6 test tedavisi ile ilgili 44 VR çalışması yapıldı. VR, paranoyayı değerlendirmede özellikle kullanışlıdır çünkü tarafsız sosyal durumların sunumu gerçek değil, asılsız düşmanlığın tespit edilmesini sağlıyor. Yine VR, bireyleri uyuşturucu kullanımı, alkol veya aşırı kumar gibi sorunlu davranışları yönlendiren isteklere yol açan ipuçlarının simülasyonlarını sunma potansiyeline sahip. Yeme bozukluklarının tedavisinde de aşermeyi azaltmak, vücut imajını iyileştirmek ve duygu düzenleme becerilerini geliştirmek amacıyla VR kullanımı deneniyor” dedi.
'PSİKOZUN TEDAVİSİNDE BÜYÜK UMUT VAAT EDİYOR’
"Şizofreniyi anlamak, hastaların sosyal dünyadaki etkileşimlerinin dikkate alınmasını gerektirir" diyen Uzm. Dr. Demet Zihni Çamur, "Diğer insanların davranışlarının yanlış yorumlanması, kötülük görme düşüncesinin önemli bir özelliğidir. Halüsinasyonların oluşumu ve yoğunluğu sosyal bağlamdan etkilenir. Anhedoni, asosyallik ve künt duygulanım gibi olumsuz belirtiler, sosyal etkileşimlerdeki zorlukları yansıtır” açıklamalarında bulundu.
Şizofrenide diğer insanlardan geri çekilme ve kaçınmanın sık görüldüğüne ve bunun da izolasyona ve ruminasyona (aşırı odaklanma) yol açtığına vurgu yapan Çamur, “Sanal gerçekliğin (VR) kullanımı, psikozu anlamada anahtar değişkenlerden birinin, sosyal ortamların kontrol edilmesini sağlar. Uygun şekilde uygulanan VR, psikozun anlaşılmasını ve tedavisini ilerletme konusunda büyük umut vaat ediyor” diyerek bu yöntemle tedavinin başarısına dikkat çekti.
Milliyet