Şarktaki Nur Talebelerini öven Gazeteci: Ergün Göze
Gazeteci Ergün Göze de ölümü tadan gazeteciler arasında artık.
Bab-ı Ali Yayınını kurduktan sonra avukatlık yaptı. Sonra da köşe yazarlığı…
Aslında Göze’yi daha çok Tercüman gazetesindeki köşesiyle tanıdık, okuduk.
Göze bundan otuz yıl önce Bediüzzaman ve talebeleri hakkındaki düşüncelerini satırlara dökmüş, “şarktaki nur talebeleri”ni övmüştü.
Nurcuların ve okudukları Nur Risalelerinin anarşi gibi terörü karşı çok büyük bir tesir gücüne sahip olduğunu ve bu gönüllü hizmetin bilhassa Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde canlandırılması gerektiğini ifade etmişti (Tercüman Gazetesi, 7 Nisan 1979).
Onu bir-iki kez Yeni Asya Gazetesi’nde yazı işlerini ziyaret ettiğinde görmüş, ayaküstü hasbihal etmiştik..
TGRT’nin kuruluşundan sonra bir müddet haber yorumculuğu da yaptı…
Medya dünyasının ışıltılı dünyasından uzak kaldı.
Bab-ı Ali geleneğini çok iyi yaşadı. Ancak plazalara ısınamadı. Uzak kaldı.
Ölümünden sonra gazeteler “sarhoş aktör”lere yer ayırdığı kadar Göze’ye yer vermedi.
Herhalde “magazin” haberleri normal haberden çok daha fazla ilgi görüyor(!) olmalı.
YORGUN SAVAŞÇI: HALİT REFİĞ
Türk sineması usta bir ismini daha “Hak”ka yolcu etti. Halit Refiğ sinemaya eleştiri yazılarıyla başlasa da aslında Kore Savaşı’na kadar uzanır…
1950’li yıllarda eleştiri yazılarıyla gazete ve dergilerde sinema üzerine yazılar yazdı.
“Kuramcılık” yanını gösterdi çoğu zaman.
Yaşamak Hakkımdır filmiyle Atıf Yılmaz’a asistanlık yaptı Refiğ…
Özellikle televizyonlarda da zaman zaman gösterilen Gurbet Kuşları, Kemal Tahir’in romanından uyarlama ilk filmidir (1960).
Bu filmiyle ilk Altın Portakal’da “en iyi yönetmen ve en iyi film” seçildi.
Sonrası geldi zaten… Ancak Türk sinemasının “bunalım” dönemlerinde o da payını aldı. Televizyona yöneldi.
TRT’ye ilk dizi film çeken yönetmendir Halit Refiğ…
Bu günlerde çok tartışılan ve ahlaksız bir konuyu ele alan Aşk-ı Memnu’yu ilk Halit Refiğ çekmiştir. Müjde Ar bu diziyle tanındı.
Sonra çok tartışılan dizi Yorgun Savaşçı’yı TRT adına çekti. Yorgun Savaşçı ünlü romancı Kemal Tahir’in bir eseriydi.
Askeri yönetim, filmi yaktı. Yanlış duymadınız gazetelere yansıyan başlıklarda “askeri yönetim”in filmi çatır çatır yaktığını duyurmuştu.
Film, 1993 yılında televizyon ekranlarında gösterildiği zaman çoktan efsane olmuştu bile. Aynı zamanda meslek hayatında “kendimi büyük bir doygunluk içinde hissetmekte” olduğunu, “Meslek hayatımda büyük zirve” yaptığını söylüyordu.
İçindeki “ukde” Kemal Tahir’in “Devlet Ana”sıydı. Çekemedi.
Önceki hafta 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin açılış töreninde 60’lı yılların Yeşilçam aktör ve aktrisleri sahneye çıktığında son kez seyirciyi selamlamıştı. Bu onun son selamıydı.
Yönetmen Halit Refiğ’i en son Yönetmen Mesut Uçakan’ın 35. sanat yılında meslektaşına övgü yağdırırken görmüştüm. Hasta ve bitkindi. Böyle bir camiada bir yönetmenin meslektaşına övgü yağdırması kolay bir şey değildir. Hele de bu Yeşilçam’ın bir ustasıysa…
TRT Halit Refiğ’in anısına, Yorgun Savaşçı’yı tekrar göstermeli…