Sarsılmayan bir cemaate olan ihtiyaç

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Sizin tesanüdünüze benim ziyade ehemmiyet verdiğimin sebebi, yalnız bize ve Risale-i Nur’a menfaati için değil, belki tahkikî imanın dairesinde olmayan ve nokta-i istinada ve sarsılmayan bir cemaatin kat’î buldukları bir hakikate dayanmaya pekçok muhtaç bulunan avâm-ı ehl-i iman için dalâlet cereyanlarına karşı yılmaz, çekilmez, bozulmaz, aldatmaz bir merci, bir mürşid, bir hüccet olmak cihetiyle, sizin kuvvetli tesanüdünüzü gören kanaat eder ki, bir hakikat var, hiçbir şeye feda edilmez, ehl-i dalâlete başını eğmez, mağlûp olmaz diye kuvve i mâneviyesi ve imanı kuvvet bulur, ehl-i dünyaya ve sefahete iltihaktan kurtulur. (On Üçüncü Şuâ)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
avâm-ı ehl-i iman : inanmış halk tabakası
dalâlet : sapıklık, inançsızlık, inkâr
hüccet : güçlü delil
iltihak : katılma
kat’î : kesin olarak
kuvve-i mâneviye : mânevî kuvvet, moral gücü
merci : başvurulacak, sığınılacak yer
mürşid : irşad eden, doğru yolu gösteren
nokta-i istinad : dayanak noktası
sefahet : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük
tahkikî iman : araştırarak ve kesin delillere dayanarak elde edilen iman
tesanüd : dayanışma

Risale-i Nur Haberleri