Kenan Evren, yaklaşık üç haftadır tedavi gördüğü GATA'dan pazartesi günü taburcu oluyormuş.
Kainat Paşa, bir süre Ankara'da kalıp dinlenecekmiş.
*
Yarın, 12 Eylül darbesinin yirmi dokuzuncu yıldönümü:
İhtilalin Ressamı, “yağlıboya darbesi”nin yıldönümünü hastanede karşılıyor.
Ziyaretine gelen dostlarına şöyle seslenmiş, Kenan Paşa:
“ 12 Eylül'den sonra halka hitap etmek için kürsüye çıktığımda bana 'Çok yaşayın, Allah bizim ömrümüzden de size versin' derlerdi…
İyileşmemde halkın dualarının çok büyük payı var. Vatandaşlarıma teşekkür borçluyum…
Zorunluluk karşısında gerçekleştirilen 12 Eylül harekatı tarihin şaşmaz kantarında ve ulusumuzun vicdanında objektif biçimde değerlendirilecektir.”
*
Evren Paşa, bir müddet önce 12 Eylül darbecilerinin yargılanması gündeme geldiğinde “Referanduma gidilsin, oradan yargılanmam yönünde bir karar çıkarsa kafama sıkarım” demişti.
O vakit de söylemiştik; bize “kafasına kurşun sıkıp giden” değil yaşayan, dahası sağlıklı Kenan Evren lazım…
12 Eylül öncesinin kurgusal kanlı bilançosunun hesabını vermeden kaytarmak yok, öyle…
*
Ayrıca…
“Zorunluluk karşısında gerçekleştirilen 12 Eylül” cümlesi, yirmi dokuz yıldır halkı efsunlamak için tedavülde…
Buna mukabil, 12 Eylül'ün perde arkasının gün ışığına çıkarılması bağlamında hayli ileri bir mesafe almış bulunuyoruz.
En önemlisi de…
Ergenekon Davası'nın varlığı, “tarihin şaşmaz kantarı”nın 12 Eylül İstasyonu'na “esastan” uğramasını da sağlayacaktır, ilerleyen aşamalarda…
Evren'in, '12 Eylül darbesinin lideri' olarak nasıl ve kimler tarafından istihdam edildiğini asla itiraf etmeyeceği aşikar…
12 Eylül sabahı “Bizi anarşiden kurtardı” diyerek Evren Paşa'ya dua edenlerin, bu fevkalade çetin ve derin soruların cevabını öğrenmesi ise Ergenekon süreci tamamlandığında mümkün olabilecek.
*
Yirmi dokuz yıl önce Türkiye'ye yaşatılan “12 Eylül Yanılsaması”nın ters taraftan sahne alan ilginç bir versiyonuna günümüzde rastlıyoruz.
Bir kısım CHP'li, başta Kenan Evren olmak üzere darbede rol alanların isimlerinin okul ve caddelerden silinmesi için çaba gösteriyorlar.
Doğrusu, kulağa hoş gelen bir haber…
CHP lideri Baykal'ın kısa süre önce “12 Eylülcüleri yargılayalım” şeklindeki çıkışı da öyleydi.
*
Hepsi güzel de…
Deniz Bey, 12 Eylül'ün yıldönümüne birkaç gün kala “Ergenekon'dan içeride olanlara selam olsun… Onların mücadelesi boşuna değildir” diye konuşuyor!
“Ergenekon'ın Avukatı” sıfatıyla, onlara selam göndererek; 12 Eylül darbecilerine karşı nasıl hareket çekeceksiniz, nasıl inandırıcı olabileceksiniz?
*
Deniz Bey, “Benimkisi Erol Taş rolünde oynamaktan ibarettir” dese tamam; gelgelelim onu da itiraf edecek hali yok.
Hal böyle iken, geçenlerde Evren Paşa'nın Baykal'a “27 Mayıs'a alkış tutmuştun” diye horozlanmış olması da hesaba dahildir.
Yeni Şafak