Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Enfal Suresi 52-58. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
52 . (Bu müşriklerin âdeti) Fir‘avun ehlinin ve onlardan öncekilerin âdeti gibidir. (Onlar da) Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi; Allah da onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Şübhesiz ki Allah, Kavî (pek kuvvetli olan)dır, azâbı pek şiddetli olandır.
53 . Bu (azâb) şundandır: Kendilerinde bulunanı (iyi hâllerini) değiştirmedikçe, muhakkak ki Allah, bir kavme ni‘met olarak ihsân buyurduğunu değiştirici olmaz ve şübhesiz Allah, Semî‘ (herşeyi işiten)dir, Alîm (hâllerini hakkıyla bilen)dir.
54 . (Bunların âdeti) Fir‘avun ehlinin ve onlardan öncekilerin âdeti gibidir. (Onlar da) Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı. Bunun üzerine (biz de) onları günahları sebebiyle helâk etmiş ve Fir‘avun ehlini (denizde) boğmuştuk. Çünki (onların) hepsi zâlim kimseler idiler.
55 . Şübhesiz ki (yeryüzünde) debelenen hayvanların Allah katında en kötüsü, o kimselerdir ki, inkâr ettiler.(1) Artık onlar îmân etmezler!
56 . Onlar, kendileriyle andlaşma yaptığın, sonra da her def‘asında andlaşmalarını bozan ve (Allah’dan) sakınmayan kimselerdir.(2)
57 . O hâlde onları savaşta yakalarsan, artık onlar(a vereceğin cezâ) ile arkalarında bulunanları (öyle) ürküt ki ibret alsınlar!
58 . Eğer (seninle andlaşma yapan) bir kavmin hâinlik etmesinden gerçekten korkarsan, artık eşit olarak (onlarla yaptığın andlaşmayı bozduğunu) kendilerine (açıkça bildirerek andlaşmalarını kaldır) at! Muhakkak ki Allah, hâinleri sevmez.
1- “Muzır (zararlı) kâfirler ve kâfirlerin yolunda giden sefihler (beyinsizler), Cenâb-ı Hakk’ın hayvanâtından bir nev‘-i habîsdirler (pis bir tâifedirler) ki, Fâtır-ı Hakîm (herşeyi hikmetle yaratan Allah) onları dünyanın i‘mârı için halk etmiştir (yaratmıştır) ve mü’min ibâdına (kullarına) ettiği ni‘metlerin derecelerini bildirmek için, onları bir vâhid-i kıyâsî (ölçü birimi) yapmıştır. Âkıbette (işin sonunda) müstehak oldukları (hak ettikleri) Cehenneme teslîm edecektir.” (Lem‘alar, 17. Lem‘a, 125)
2- Bu âyetin, Benî Kureyzâ yahudileri hakkında nâzil olduğu rivâyet edilmiştir. Şöyle ki: Peygamber Efendimiz (ASM) bu kavmin Müslümanlar aleyhinde herhangi bir kavme yardım etmeyeceğine dâir kendileriyle andlaşma yaptığı hâlde, bunlar Bedir vak‘asında müşriklere silâh yardımında bulunup, andlaşmalarını bozdular. Sonra Müslümanlarla karşılaşınca da “Unuttuk!” dediler. Hendek Muhârebesinde ise tekrar müşriklere yardım ettiler. (Celâleyn Şerhi, c. 3, 206)