İzzet ve azamet ister ki esbab perdedarı dest-i kudret ola aklın nazarında, tevhid ve celal ister ki esbab ellerini çeksin tesir-i hakikiden…
Her şeyin sebebi var. Hayatımızın tamamını baskın bir sarmaşık gibi saran sebepler. Bu sebepler yumağında bir o tarafa bir bu tarafa dolanmaktan ibaret gibi her şey. Hayata gelişimiz bir sebebe bağlı. Doğumumuz, büyümemiz, eğitimimiz, hayatımızın kırılma noktaları ve hatta ölümümüz. Bir anda ortaya çıkan garip ayrıntıların, basit sebeplerin o kadar büyük etkisi var ki hayatımızda.
Sebepler hayatımızı bu kadar çevrelemişken, bizim için yaratılan hallerin hikmetlerini, sebeplerini tam olarak algılayamadığımız zamanlarda, bizi ve bizim başımıza gelenleri yaratanın iradesine, kudretine ve hikmetine bir noksanlık, bir hata atfedecekken veya bir şikâyette bulunacakken, Allahın bir rahmet eseri olarak sebepler karşımıza çıkmakta ve bizi bu büyük hatadan korumakta.
Yavru bir ceylanın yaratılışındaki güzellik her insanı cezbeder. Onun nazenin hali, küçük yapısı, zayıflığı, tazeliği insan fıtratı üzerinde şefkati gerektirecek etkiler uyandırır. Bu, bizim onun yaradılışında gördüğümüz bir yöndür. Oysa aynı zamanda o yavru ceylan, Allah’ın yarattığı diğer sanatlı hayvanların üzerindeki bazı sıfatların tecelli edeceği bir besin kaynağıdır da. O sanatkar, yarattığı bir sanatı başka bir sanata dönüştürerek kainatın tamamını saran külli sanatını tecelli ettirmekte. Yavru ceylan, aslanların sofrasına paramparça bir halde yem olduğunda bunu gören bizler, o haldeki incelikleri ilk bakışta görememeden ötürü bir hataya düşerek sanatkara bir serzeniş hissedecekken, aslanın vahşiliği, karnının açlığı ve yavrularının varlığı gibi sebepler önümüzü keser ve yaratıcıya yanlış ithamları bırakın düşünmeyi, hissetmemize bile engel olur.
Bizleri dünyanın sıkıntılarından ve yükünden kurtaran, bedenimizin sınırlarından çıkaran, sonu olmayan ebedi bir hayata alıp götüren bir hakikattir ölüm. Her ölüm, çevresini derinden sarsar. Bu sarsılma sırasında ölümdeki hikmetleri algılayamayan beşerin rabbine şekvasını engelleyecek yine sebeplerdir. Her ölümün kabullenilebilir veya kabullenilemez bir sebebi vardır. Bu sebep cehaletten gelen isyani hislerden korur bizleri. İzzet ve azametin varlığını hatırlatır bize.
Tevhid ve Celalin farkında olan insan, inancının gereği olarak, o sebepler arkasında işleyen hikmet elini ve o elin işlediği hakikatleri görür. Onlardan dersler çıkarır ve Rabbinin iradesine teslim olur.
İşte Rabbimizin bu muhteşem işleyen sarayında bizler için yarattığı başka bir rahmet eseridir sebepler...