Mukîm, müsafire (seferi olana); müsafir de mukîme uyabilir. Burada müsafir iki rekatın sonunda selâm verince, mukîm kalkar -sağlam görüşe göre- kıraatta bulunmaksızın namazını tamamlar; yanılırsa secde de etmez. Çünkü, bu mukîm bir lâhik mesabesindedir. İmam olan müsafirin namazdan önce "Ben seferîyim, siz namazlarınızı tamamlayın" demesi müstehaptır.
Yolcu ise ancak vakit içinde mukîme uyabilir. Bu durumda dört rekatlı bir farz namazını mukîm gibi tam olarak kılar. İmama vakit içinde uymakla farz namazı iki rekattan dört rekata dönüşmüş olur.
"İbn Abbas 'Seferî'nin durumuna ne dersiniz? Yalnız başına kılınca iki rekat, mukîm olarak dört rekat kılıyor.' sorusuna; 'Bunu yapmak sünnettir.' cevabını vermiştir." (ez-Zühayli, İslam Fıkhı, II/335).
Nâfi' şöyle demiştir:
"İbn Ömer seferî olduğu zaman imamla birlikte kılınca dört rekat kılar; yalnız başına kıldığı zaman ise iki rekat kılardı." (bk. a.g.e.).
Buna göre, seferi olan bir kişi imama uyduktan sonra namazını dörde tamamlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet