Çocukların mutluluğunu her zaman sağlayamayabilirsiniz. Ama onların anlamlı bir hayat kurmasına yardımcı olabilirsiniz. Çocuklara çevresinde gördüklerini her ne olursa olsun anlamlandırma yeteneğini kazandırırsanız çocuklarımız mutlu olmayı öğreneceklerdir.
Mutluluk tamamıyla hayata bakış açısı ile ilgilidir. Yani “güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” sözünde vurgulandığı gibi. Çocuklarının her istediğini karşılama derdine düşen aileler çocuklarını mutlu edemezler. Tam aksine çocuklarında oluşacak boşluğu daha da arttırmış olurlar.
Çocuklarımızın artık hiçbir şeyden tatmin olmadığı bir gerçek. Ne isterlerse hemen önlerine seriliyor. Bu da bizim sonumuzu hazırlıyor aslında. Bunun farkında bile değiliz. Hayatında biraz olsun bir engelle karşılaşmayan çocuklar ileride küçük engeller karşısında pes edecekler. Bu da karamsarlığa itecek onları. Büyüdüklerinde istediklerini elde edemeyen şimdiki küçükler olur olmaz yollara başvuracaklar. Öyle bir an gelecek ki her şeyi mübâh görecekler. Şimdi yaşandığı gibi.
Dünün çocukları büyüdü. Yetişkin olarak karşımızda duruyor. Çoğu mutlu değil. Hayattan bir beklentileri yok. İhtiyaçlarını karşılamak için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Ahlak sıfırlanmış sanki. Her yol mübâh olmuş. Dünün hatalarının bedeli şimdi ödeniyor. Şimdinin hatalarının bedeli de çok yakında ödenecek gibi duruyor.
Çocuklarımızın şefkate ihtiyacı var. Şefkat demek her şeyi önüne sermek demek değildir. Şefkat çocuklarımızın maddi-manevi ihtiyaçlarını yerli yerinde karşılamak demektir. Çocuklarımızın bu dünyaya ait ihtiyaçlarını karşılamak ve onları sevdiğini göstermek şefkat olmuyor. Çocuklarımızın daha özel hediyelere ihtiyaçları var. Sevgi, saygı, doğruluk, adalet gibi. Bu değerler küçük yaşlarda nakşedilir o güzelim kalplerine. Şefkati yeniden ele almalıyız. Ailelere kendilerinde var olan şefkatin belki de nasıl kullanılacağı yeniden ele alınıp öğretilmeli. Bu yönde bir yenilenmeye ihtiyaç var sanki. Nasıl olur bilmiyorum ama olmalı.
Şefkatin, merhamet-i Rabbaniye’nin bir cilvesi olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmeli. Çocuklarına hakkıyla şefkat gösteremeyen aileler ileride çocuklarından bunu göremeyecekler. O zaman da çocukları suçlamaya hiç hakları olmayacak.
Şefkat kahramanları anneler, fıtratlarında fazlasıyla var olan şefkat duygusunu çocuklarının geleceği için çok iyi kullanmalıdırlar. Şefkatin yönünü sadece dünya ile sınırlamamalıdırlar.