Mehmet Sakin'in haberi
IBM'in İstanbul'da gerçekleştirdiği 'Akıllı Kentler' toplantısında birçok şehrin teknoloji sayesinde 'akıllanıp' sakinlerine daha rahat yaşama imkanı sunmaya başladığı ama dört başı mamur bir akıllı kentin de yeryüzünde bulunmadığına dikkat çekildi.
Uzaydan dünyaya bakıldığı zaman 450 şehir ışıl ışıl görülürken bundan 200 yıl önce belki de Londra ve Pekin'den başka bir yerde ışığa rastlamak zordu. 40 yıl kadar sonra ise dünya nüfusunun yüzde 70'inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu kadar yoğun bir nüfusun yaşayacağı şehirlerin yönetimi ile planlamacılarının, ekonomik, sosyal ve altyapı sorunlarıyla kolay başa çıkamayacağı tahmin ediliyor. Şehirlerde özellikle ulaşım sorunu mevcut yaklaşımla çözülemiyor. Yalnızca ABD'de, insanlar her yıl trafikte 3,7 milyar saat kaybediyor ve 58 süper tankeri doldurmaya yetecek miktar yakıt da boş yere harcanıyor. Bunun mali karşılığı ise 78 milyar dolar. Türkiye'deki tablo, özellikle İstanbul'daki kayıplar da azımsanmayacak durumda. Uzmanlar, başta trafik olmak üzere birçok sorunun 'Akıllı Şehir' konseptiyle çözülebileceğine inanıyor. Örnek olarak da 'Akıllı Trafik' sayesinde Stockholm'de şehrin araç akışına bağlı olarak ödeme sistemleri uygulandığı ve bu sayede trafik yüzde 20 azalırken, bekleme süresinin de yüzde 25 düştüğü ifade ediliyor.
Akıllı Şehir konsepti üzerine çözümler üreten şirketlerden IBM'in şehircilik uzmanları, trafiğin yalnızca arabalar ve yollardan ibaret olmadığını, bunu bağlantılar ağı gibi görmek gerektiğini söylüyor. IBM Kamu Sektörü Akıllı Şehirler Lideri Robert Kernstock, Singapur, Brisbane ve Stockholm'de ulaşımdan sorumlu yöneticilerin, hem trafik tıkanıklığı hem de çevre kirliliğinin azaltılması için akıllı sistemlerden yararlandığını anlatıyor. Kernstock, "New York'taki uygulamada suçluya ulaşma, acil durumlara cevap verme ve suçun engellenmesinde başarı sağlandı. Paris'te büyük bir hastane ile departmanları arasında iletişimi sağlanarak, hastanın hastanede kaldığı süre boyunca yapılan işlemler izleniyor. İtalya'da, Malta'da ve Teksas'ta, enerji şebekelerinin daha verimli kullanılması sağlanırken, bunda akıllı sayaçlar ve teknolojik donanım kullanıldı. Paraguay-Parana Nehri Havzası'nda, akıllı su yönetimi ile Sao Paulo'nun 17 milyonluk nüfusu kaliteli su kullanıyor. Bu örnekleri artırmak mümkün. Hiçbir şehir şu ana kadar bütün problemlerini teknoloji ile çözemedi ama her şehir önemli bir projede başarı sağladı." diyor.
Metropollerin eski yöntemlerle idare edilemeyeceğine dikkat çeken IBM Türk Genel Müdürü Michel Charouk, dünyada birçok kentin en önemli problemlerinin başında gelen trafik konusunda İstanbul'un yöneticileriyle de görüştüklerini söyledi. Charouk: "Dünyanın farklı şehirlerinde uyguladığımız projeleri belediyeye anlatacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ilgi gösterdiği konunun başında trafik geliyor. Bu problemin akıllı şehir konseptiyle çözülebileceğine inanıyoruz. IBM'in de içerisinde yer aldığı, Londra trafiği üzerine yapılan çalışmalarda şehir içi ve çevresine odaklanıldı. Şehre giriş ücretlendirilirken araç kullanıcılarının davranışları da kontrol edildi. Başlangıçta birçok kişi eleştirdi. Şoförler, sistemin pratik olmayacağını hatta maliyetli olacağını söyledi ama sıkışıklık şimdi daha az ve şehirde yaşayanlar artık şikayet etmiyor. Ben yaklaşık 6 aydır İstanbul'da yaşıyorum. İstanbul'u yapısı bakımından Londra'ya çok benzetiyorum. Karmaşık ve tarihî dokusu olan İstanbul'un trafik probleminin çözümü imkansız değil. Zor ama başarılabilir, üzerinde biraz fazla çalışmak gerekiyor, o kadar."
"İstanbul için 3. köprü yeterli değil"
IBM Türk Genel Müdürü Michel Charouk, İstanbul'un gündeminde olan 3. köprü konusunda iyimser. Kentin büyümesi göz önüne alındığında yeni köprünün şart olduğunu belirten Charouk, "Trafik sıkışıklığının bir kısmı iki köprü olmasından ve bunların birbirine çok yakın bulunmasından kaynaklanıyor. Bundan dolayı yalnızca köprüye giden yollar değil, birbirine eklenen yollar sayesinde trafik tamamen tıkanıyor. Aylardır İstanbul'dayım. Olumsuz hava şartlarında veya kaza olduğunda trafiğin tamamı, köprülerle birlikte tıkanıyor. Bir köprü daha yapılması kapasiteyi artıracak, yoğunluğu azaltacaktır. Buna ek olarak Boğaz'ın altından geçen tüp geçit de iyi bir proje. Milyonlarca insanı yer altına aktaracak ve trafiği etkilemeyecek. Ayrıca 3. köprüye tek çözüm olarak bakılmamalı. Başka çözümler de geliştirilmeli. Çünkü köprü hazır olana kadar trafiğe yüz binlerce araç daha eklenmiş olacak." diye konuştu.
İnsanların hayat standardının artması ile daha fazla araba satın alındığına değinen Charouk, yeni köprünün avantaj olacağına değindi: "Trafiği artıran etkenlerin başında nüfus ve yaşam standardının artması geliyor. Çünkü yaşam standardından dolayı toplu taşıma araçları tercih edilmiyor. Çözümlerde yeraltı öncelikli olmalı. Yukardan aşağı baktığımda birbirine çok yakın olan iki mevcut köprüye göre yenisinin yeri daha kuzeyde. Yeni köprü bu açıdan biraz daha avantajlı. Çünkü şehirden uzak olduğu için trafiği de merkezden uzaklaştıracak. Ayrıca trafiği büyük ölçüde ters yöne kaydıracak. Böylece biraz da olsa rahatlama sağlayacaktır diye tahmin ediyorum."
Dünyada akıllı şehir var mı?
Şu an dünyada tüm konularda başarılı akıllı bir şehir yok. Ama farklı alanlarda başarılar sağlayan şehirler var. Dubai'deki Masdar City temelden akıllı şehir olarak kurulmaya çalışılan bir proje kent. Tamamı akıllı olarak planlansa da şu an ekonomik krizden dolayı faaliyeti durmuş durumda. IBM, dünyanın dört bir yanında gelişmekte olan şehirlere, aşağıdaki alanların da içinde bulunduğu birçok konuda çözüm üretiyor:
Akıllı Ulaşım: Trafik tıkanıklığının ve buna bağlı hava kirliliğinin azaltılması.
Akıllı Sağlık: Hasta bakımının geliştirilmesi için sağlık kayıtlarının dijital hale getirilmesi.
Akıllı Eğitim: Eğitime erişimin kolaylaştırılıp, kalitesinin geliştirilmesi.
Akıllı Kamu Güvenliği: Suç oranlarının düşürülmesi için kontrol sistemlerinin geliştirilmesi.
Akıllı Şebeke: Güç kaynaklarının zekice temin edilmesi ve yönetilmesi.
Akıllı Su: Suyun kalitesinin, arzının ve suya erişimin geliştirilmesi.
Zaman