Serter, "Bu test sayesinde diyabet öncesi dönemde teşhis koymak mümkün oluyor. Alınan tedbirlerle de ya diyabetin gelişmesi engelleniyor ya da erteleniyor." dedi.
Diyabetin başta kalp ve damarlar olmak üzere pek çok organa vereceği zararın en aza indirilmesinde diyabetin erken tespit edilmesi son derece önemli. Bu test sayesinde diyabet öncesi dönemde teşhis koymak mümkün oluyor ve alınan tedbirlerle diyabetin gelişmesi engelleniyor ya da erteleniyor. Sağlıklı ve riski düşük olan kişilerde şeker yükleme testine gerek duyulmazken, yüksek risk tespit edilen veya şeker yükselmesinden şüphelenilen erişkinlerde ise yaşa bakılmaksızın hemen şeker yükleme testini yaptırmak şart. Test sonucu normal çıkarsa riski azaltan tedbir ve tedaviler uygulanıyor. Riski devam edenlerde ise şeker yükleme testi doktorun uygun göreceği şekilde 3-5 yıl aralarla tekrarlanıyor.
Doç. Dr. Rüştü Serter, diyabete yakalanma konusunda risk teşkil eden faktörleri şöyle sıraladı:
40 yaşın üzerindekiler, bel çevresi erkekte 94, kadında 80 santimin üzerinde olanlar,
Bozuk açlık şekeri tespit edilenler,
Hamilelikte diyabet tanısı alanlar ile 4 kilo üzerinde bebek doğuran kadınlar,
Birinci derece akrabalarında diyabet olanlar,
Sağlıksız beslenenler ya da fiziksel aktivitesi düşük olanlar,
Hipertansiyon ve kolesterol problemi olanlar risk grubunda yer alıyor. Özellikle bu faktörlerden birden fazlası bir arada bulunanlar diyabet için yüksek risk grubunu oluşturuyor ve bu kişilere şeker yükleme testi yaptırmaları öneriliyor.
Samanyoluhaber