Bartın’da selden en çok etkilenen Zafer köyünde yaralar sarılmaya çalışıyor. Evini ve ardiyesini sel basan ve eşyaları kullanılamaz hale gelen Fatma Turgut (37), çocuklarıyla birlikte yaşadığı sel korkusunu anlattı.
Anne Turgut, felaketin yaşandığı akşam kızının doğum günü olduğunu belirterek, “Hatta 11 Ağustos idi doğum günü. Bahçe işlerimiz var diye bir akşam önceden kutlayalım dedim. Pastanede pastamızı falan yedik, eğlendik. Kuzeni de vardı yanında. Ondan sonra eve geldi, burada da eğlendik. Hayvanlarıma baktım. Eve çıktım. Yattık uyuduk. Bayağı bir gök gürültüsü ile yağmur başladı. Dükkandan birkaç eşyayı yükseğe kaldırdık. Bu kapıları açtık. Su akar vaziyette gidiyordu. İçeride birikmiyordu. O sırada ahır kısmına yöneldim. Baktım su birikmeye başladı” dedi.
“ÇOCUKLARIMA KAVUŞABİLİR MİYİM DEDİM”
Suların yükselmeye başlamasının ardından ahırdaki ineklerini çözüp, araçlarını yüksek yerlere çektiklerini anlatan Turgut, “Artık çocuklarıma kavuşabilir miyim dedim. Çünkü bu sokak geldiğimde su dolmuştu. Evimde son noktada olduğu için tutuna tutuna eve girdim. Kapıyı zor açtım. Eve girdim bir patlama oldu. Cama çıktığımızda bu kapılar patladı. Su felaket bir şekilde geliyor. Baktım ki dükkandaki her şey gidiyor. Bir kamyon odun vardı. Arkada ahır vardı. Hiçbirinden eser kalmadı” diye konuştu.
“ALLAH’A DUA ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEYİMİZ YOKTU”
Bir süre sonra evin su almaya başladığını ifade eden Turgut şunları söyledi: “Ev su almaya başlayınca kızlara telefonlarınızı alın çatıya çıkalım dedim. Kızlar zaten ben yerde mücadele verirken toparlanmışlardı. Çatıya çıktık. Kur'an okumaya başladık. Yapacağımız bir şey yoktu. Allah’a dua etmekten başka bir şeyimiz yoktu. O anları anlatırken o duyguları yaşıyorum. Allah bir daha yaşatmasın o sıkıntıyı.”
Sel felaketinin izlerinin silinmesi içi başlatılan çalışmaları izleyen 8 yaşındaki Muhammet Turgut ise o gece yaşadığı korkuyu “Akşam yağmur yağıyordu. Biz uyumuştuk annem beni uyandırdı. Annemler beni uyandırdığında evin yarısına kadar su girdi. Bizim ineklerimizi koyduğumuz yerimiz vardı. Tahta olduğu için hepsi gitti. Biz artık su evin yarısına kadar gelince çatıya çıktık. O zaman da dua ettik. Akşam boyunca uyumamıştık. Beni eniştem sırtına aldı. Sonra bir tane abi geldi, kahveciydi. O beni eniştemden sırtına aldı. Bakkalın oraya kadar çıktık. Orada zaten bir şey yoktu” ifadeleriyle anlattı.
Fatma Turgut’un eşinin felaket sırasında ormanda çalıştığı öğrenildi.
iha