Geçirdiği kalp krizi nedeniyle Hakkın rahmetine kavuşan, hayatını iman ve Kur'an himzetine adayan 63 yaşındaki yazar Selim Gündüzalp (Hüseyin Şengörür), memleketi Sakarya'da dualarla defnedildi
125
Risale Haber-Haber Merkezi
Fotoğraflar: İbrahim İpekoğlu
Geçirdiği kalp krizi nedeniyle İzmit Kandıra Devlet Hastanesine kaldıralan ve burada yapılan tüm müdahalelere rağmen vefat eden Gündüzalp için Adapazarı ilçesindeki Orhan Camisi'nde cenaze namazı kılındı.
Cenazeye, Gündüzalp'in yakınları, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi Mehmet Fırıncı ağabey, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğolu, AK Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç, SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul, SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Şengörür, Sağlık İl Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, STK temsilcileri, gazeteci ve kültür sanat camiasından dostları, sevenleri ve çok sayıda nur talebesi yer aldı.
425
Dava arkadaşımızı kaybettik
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğolu, ömrünü İslam’a adayan bir dava arkadaşını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu:
525
“Bizler onun ömrünün her anında Allah’a büyük bir aşkla bağlandığına, Rabbimizin yolundan hiç ayrılmadığına şahidiz. Her haliyle örnek bir şahsiyetti. Güzel insanlar aramızdan sessiz sedasız bir bir ayrılıyorlar. Ayrılırken arkalarında çok güzel izler bırakıyorlar. Kederimizi anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hepimizin üzerinde hakkı vardı. Şehrimizin yetiştirdiği en büyük değerlerdendi. Rabbim ailesi ve yakınları olmak üzere tüm sevenlerine sabırlar nasip etsin. Attığı tohumların yeşerdiğini görmeyi cümlemize nasip etsin. Ömrünün her anında büyük bir aşkla bağlandığı resule komşu eylesin” ifadelerini kullandı.
625
Geçirdiği kalp krizi nedeniyle Hakkın rahmetine kavuşan, hayatını iman ve Kur'an himzetine adayan 63 yaşındaki yazar Selim Gündüzalp (Hüseyin Şengörür), memleketi Sakarya'da dualarla defnedildi.
725
Geçirdiği kalp krizi nedeniyle İzmit Kandıra Devlet Hastanesine kaldıralan ve burada yapılan tüm müdahalelere rağmen vefat eden Gündüzalp için Adapazarı ilçesindeki Orhan Camisi'nde cenaze namazı kılındı.
Cenazeye, Gündüzalp'in yakınları, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi Mehmet Fırıncı ağabey, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğolu, AK Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç, SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul, SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Şengörür, Sağlık İl Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, STK temsilcileri, gazeteci ve kültür sanat camiasından dostları, sevenleri ve çok sayıda nur talebesi yer aldı.
1025
Dava arkadaşımızı kaybettik
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğolu, ömrünü İslam’a adayan bir dava arkadaşını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu:
1125
“Bizler onun ömrünün her anında Allah’a büyük bir aşkla bağlandığına, Rabbimizin yolundan hiç ayrılmadığına şahidiz. Her haliyle örnek bir şahsiyetti. Güzel insanlar aramızdan sessiz sedasız bir bir ayrılıyorlar. Ayrılırken arkalarında çok güzel izler bırakıyorlar.
1225
Kederimizi anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hepimizin üzerinde hakkı vardı. Şehrimizin yetiştirdiği en büyük değerlerdendi. Rabbim ailesi ve yakınları olmak üzere tüm sevenlerine sabırlar nasip etsin. Attığı tohumların yeşerdiğini görmeyi cümlemize nasip etsin. Ömrünün her anında büyük bir aşkla bağlandığı resule komşu eylesin” ifadelerini kullandı.
1325
Bediüzzaman Said Nursi:
Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok risalelerde gayet kat’î, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur’ân-ı Hakîmin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir.
1425
Hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. Hem zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinâna bir davettir. Hem Hâlık-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazarıyla bakmak gerektir.
1525
Hem ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir. Evet, ehl-i iman için ölüm rahmet kapısıdır, ehl-i dalâlet için zulümat-ı ebediye kuyusudur.
1625
وَيُمِيتُ Yani, mevti veren O'dur. Yani, hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder,külfet-i hizmetten âzâd eder.Yani, hayat-ı fâniyeden, seni hayat-ı bâkiyeye alır. İşte şu kelime, şöylece fâni cin ve inse bağırır, der ki:
1725
Sizlere müjde!Mevt idam değil,hiçlik değil,fenâ değil,inkıraz değil,sönmek değil,firak-ı ebedî değil,adem değil,tesadüf değil,fâilsiz bir in’idam değil.
1825
Belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafındanbir terhistir,bir tebdil-i mekândır.Saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerinebir sevkiyattır.Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzahabir visal kapısıdır.
1925
Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok risalelerde gayet kat’î, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur’ân-ı Hakîmin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir.
2025
Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir.
2125
Hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. Hem zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinâna bir davettir. Hem Hâlık-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir.
2225
Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazarıyla bakmak gerektir.
2325
Hem ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir. Evet, ehl-i iman için ölüm rahmet kapısıdır, ehl-i dalâlet için zulümat-ı ebediye kuyusudur.
2425
وَيُمِيتُ Yani, mevti veren O'dur. Yani, hayat vazifesinden terhis eder, fâni dünyadan yerini tebdil eder,külfet-i hizmetten âzâd eder.Yani, hayat-ı fâniyeden, seni hayat-ı bâkiyeye alır. İşte şu kelime, şöylece fâni cin ve inse bağırır, der ki:
2525
Sizlere müjde!Mevt idam değil,hiçlik değil,fenâ değil,inkıraz değil,sönmek değil,firak-ı ebedî değil,adem değil,tesadüf değil,fâilsiz bir in’idam değil.Belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafındanbir terhistir,bir tebdil-i mekândır.Saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerinebir sevkiyattır.Yüzde doksan dokuz ahbabın mecmaı olan âlem-i berzahabir visal kapısıdır.