Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Şems Suresi 11-15. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
11 . Semûd (kavmi), azgınlığı yüzünden (peygamberini) yalanladı!
12,13 . Hani onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) ileri atılmıştı daAllah’ın peygamberi (Sâlih) onlara: “Allah’ın devesi(ni kesmekten) ve onun su içmesi(ni engellemekten sakının)!” demişti.
14 . Fakat kendisini yalanladılar da onu (o deveyi) kestiler; bunun üzerine Rableri, günahları sebebiyle üzerlerini büyük bir azabla kaplayıp onları dümdüz (ederek yerle bir) etti.
15 . Ve (O,) bunun (bu yaptığı işin) âkıbetinden korkmaz! (*)
(*) “Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân’ın esâs-ı i‘câzı (mu‘cizeliğinin temeli), en mühimlerinden belâgatından (ifâdesindeki hârikalıktan) sonra îcâzdır (az sözle çok şey anlatmaktır). Îcâz, i‘câz-ı Kur’ân’ın en metîn (sağlam) ve en mühim bir esâsıdır. Kur’ân-ı Hakîm’de şu mu‘cizâne îcâz o kadar çoktur ve o kadar güzeldir ki; ehl-i tedkîk, karşısında hayrettedirler. Meselâ: (...) (âyet 11-15) İşte, Kavm-i Semûd’un acîb ve mühim hâdisâtını (hâdiselerini) ve netâicini (netîcelerini) ve sû’-i âkıbetlerini (kötü sonlarını), böyle kısa birkaç cümle ile îcâz (az söz) içinde bir i‘câz (mu‘cizelik) ile selâsetli (akıcı) ve vuzuhlu (açık) ve fehmi ihlâl etmez (anlamaya zarar vermez) birtarzda beyân ediyor.” (Sözler, 15. Söz, 58)