Risale Haber-Haber Merkezi
Yazar Dr. Senai Demiɾci, "Risale-i Nur’un hiç yapmayacağı şey taassup üretmektir. İmanı tazelemeyi, varlığa bakışı yenilemeyi önceleyen bir eserden bağnazlık çıkmaz, çıkamaz!" dedi. Ankara'da yayınlanan Haber06 gazetesinde Mustafa Sakarya'ya konuşan Demirci'nin verdiği cevaplar şöyle:
Risale i Nur okurken en iyi şekilde nasıl istifade edebiliriz? Sesli okuma mı? Sessiz okumak mı? Çok okumak mı? Düşünerek az okumak mı?
Risale-i Nur, Kur’ân’ı anlamak adına yazılmış bir eserdir. Aklı ayetlerin anlam eşiğine doğru yoğurur; bir anlama yolu açar. Bu yüzden, Risale-i Nur yoğun bir düşünce akışıdır. Her cümlesinde bir devrim yapar. Bu yüzden acele etmeden, çok sayfa devirme derdine düşmeden, sessizce ve düşünerek okunmalı.
Risale-i Nur okuyan, Arapça bilmediği halde Kur’ân’ın ana sesini anlar
Risale-i Nur okumanın insana faydaları nelerdir?
Risale-i Nur, Kur’ân’a doğrudan muhatap olan bir akıl inşa eder öncelikle. Esma-i Hüsna dersini, hayatın akışı içinde, eşyanın üzerinden verir. Ayrıca, özel seçtiği kelimeleriyle, dili, Kur’ân kelimelerine alıştırır. Özel bir Kur’ân dağarcığı oluşturur zihinde. Risale-i Nur okuyan, bir süre sonra, Arapça bilmediği halde Kur’ân’ın ana sesini anlayarak duyar.
Risale-i Nur’un hiç yapmayacağı şey taassup üretmektir
Nur talebelerinin sadece Risale-i Nur okudukları tenkit yollu olarak söyleniyor! Ne dersiniz?
Risale-i Nur’un hiç yapmayacağı şey taassup üretmektir. İmanı tazelemeyi, varlığa bakışı yenilemeyi önceleyen bir eserden bağnazlık çıkmaz, çıkamaz! Eğer biri Risale-i Nur’u okuyup da “başka eserler okunmaz” hükmüne varıyorsa, doğru eseri yanlış okuyor olmalı.
Zira Risale-i Nur’dan kâinat kitabına açılımlar vardır, Risale-i Nur’dan İslam büyüklerinin yazdığı tüm eserleri açılım vardır. Bu gibi bir cümle, Risale-i Nur’un muhatabına yakışmaz, yakıştırılamaz.
Bizi Kur’ân’ın kılcal damarlarına kadar sokar
Risale-i Nuru anlamıyoruz, Kur’an-ı Kerim meali okunsa yeterli olmaz mı?
Risale-i Nur, Kur’ân’ı anlayacak bir altyapı oluşturur insanda. Mealleri de aşarak, vahyin asıl sesini duyan bir damar açar kalpte. Risale-i Nur, sanıldığının aksine, çok sade bir dille yazılmıştır. Doğrudur; içinde “ağır” kelimeler vardır; ama bu “ağırlık” bizim hafif yük taşıma alışkanlığımızdan kaynaklanır. Mesele Risale-i Nur’un ağır olup olmadığı değildir; bu ağırlığın taşımaya değer olup olmadığıdır. Bizi Kur’ân’ın kılcal damarlarına kadar sokan, esmanın göğüne taşıyan o kelimeler elbette ki canla başla omuzlanmalıdır.
Risale i Nur okumaya nereden başlamalı, okuma sırası nasıl olmalı, nasıl takip etmeli, istifademizi arttırmak için ne yapmalıyız?
Benim tercihim Küçük Sözler’le başlamak. Kısa ve vurucu metinlerdir; insanı dönüşüme çağırır. Zaten bundan sonrası kolaylaşır; yolda yürümeyi öğrenen istediği yolu seçer.
Risale-i Nurları okuyoruz ama anlamıyoruz, bu konuda tavsiyeleriniz?
Bu, çok meşhur bir ezberdir. Okuyan anlar; ama hakkıyla okuyan anlar! Göz gezdirirseniz, anlamazsınız. Zaten bu kelimeler ağır diye baştan önyargılı olursanız, size kendisini açmaz.
“Sadeleştirilmiş Risale” diye bir şey yoktur
Sözlüklü, dipnotlu, lügatlı ya da sadeleştirilmiş risale okumak zararlı mıdır?
Sözlüklü, dipnotlu, lügatlı bir kitap, size ana metne dair ipuçları verir; yazıya nüfuz etmeye yardımcı olur, bir süre sonra desteksiz yürümeye başlarsınız. Ama “sadeleştirilmiş Risale” diye bir şey yoktur; o zaten sadedir. Piyasaya “sadeleştirilmiş Risale-i Nur” diye verilen, meşhur FETÖ örgütünün eseri şeyler, ancak “sahteleştirilmiş Risale”dir; gayrisahihtir. Said Nursi’yi iyi tanıyan biri, yazdığı eserde kendi zamanındaki alışkanlıklarla kelime seçtiğini söyleyemez. Said Nursi, evrensel düşünen, tercih ettiği kelimeleri 2017’deki muhataplarının da anlayacağı şekilde seçen bir yazardır.