Çınarın tevhidi, şahadeti; milletin tekbiriydi.
Şahadeti şehitliğinden, tevhidi tek birliğindendi.
Çığlık kelimelere sığmaz ruhta, vicdanda, kalpte kopan,
Yurdun bir bir ocağından çıkıp dünyanın her yerinde yankılanan.
Milletin, tarihin, şuurun nefesi Boğaz’da atıyordu her an.
Müjdeli bir haber arzusu dolanırdı her bir dilden, candan.
Her ana-babanın duası, dolmamış gençliğiydi bir gencin.
Hayâsızca akınlara karşın imanın seddi, bendiydi bedenin.
Zamanın yecüc mecüclerine karşı kutsal bir duvar kurulan,
Geçemedi, geçemeyecek oradan tek dişli vahşi ve yaban.
Sessiz de olsa bir aslanpençesidir, birçok düşmanını yere seren,
Düşmeden aslan çocuklarına kahramanlığı, izzeti gösteren.
Onlar ki Hindistan’da, Mısır’da, Afrika’da toprağını kirletenlerin,
Boğazına sarılan, delik deşik vücutlarıyla sömürgeciyi boğan.
Hala kulaklarımızda, içimizde yankılanır nusretli destan,
Hürriyete âşık bu milletin çocukları eder zafere şükran.
Sessiz çığlığın yankısı gitmez gönüllerden, zihinlerden,
Kurtuluşa giden bir kıyam, kıyamet geçmiştir Çanakkale’den.
(AD)