Sevgili Psikoloğum Bediüzzaman-10

Selahattin GEZER

Bütün malzemesi çile! / Hayatı özetlense, besmele olan insan.

Sevgili psikoloğum, sizin tedaviniz bile bir harika. Başka psikoloğlar, dinleyerek iyileştirmeye çalışırken, tam tersi biz sizi dinleyerek, hayatınızda bulunan her renkten, her tonda çilelere bakarak, iyileşiyoruz... İyileşmek için, sizin hayatınıza bakmak yeterli. Hatta en önemlisi; sizin hayatınıza, akıl zıplatıcı uğradığınız zulme bakınca, en çileli, en cefakâr ve şükürler üzerinde muhteşem şükrü bulunan, dertliler dertlisi, efendiler Efendisi (sav)’e açılan pencere buluyoruz.Yaklaşık 1500 yıl önceki terapinin şifa veren sesini, sizin pencerenizden daha iyi işitiyoruz; sizinle terapi içinde terapi oluyoruz… Yine öyle farklı psikologsunuz ki, 50 küsur yıldır, kepenklerini indirdiğiniz dünyadan gitmiş olmanız bile, Efendimize açılan, Kuran’a açılan, sağlam ve ikna edici terapi penceresi, ışık saçarak, bizi ruhi karanlıklardan kurtararak, devam ediyor...

Sevgili psikoloğum, İhanetlere uğramış Osmanlının, bir avuç kalan Anadolu topraklarına düştünüz; besmele ile bir tohum gibi. Hadiseler aleyhte, arazi taşlık, gönülleri huzura kavuşturacak rahmete, manevi yağmurlara ihtiyaç varken… Dışarının alçağına gönüldaş olmuş içerinin vicdansızları, Osmanlıya tası tarağı toplatırken, sema ise, hüzün bulutları ile Osmanlıya, Kur’an mücahitlerine ağlıyordu…  Zor dönemin, zorluklar göğüslemiş insanları; gelecekte İslam’ın boynuna atılacak kementten habersiz, son bir acılı hamle, sevdalı direniş, sergilemeye gayret gösterirken, ihanet dolu final yaklaşıyordu…

Sevgili psikoloğum, bir hayat ki, içinden besmele çıkar; adeta dünyaya teşrifinize sağlam bir besmele, sağlam başlangıç olan, harama bulaşmasın diye, öküzlerinin ağzını bağlayan babanın evladı olarak, öküz gibi küfrün kulağından tutup, teslimiyet kağnısına koşarak, üzerine hantal, kör,  kaşı - gözü oynayan felsefeyi yükleyip, cehennemin sıcak hava deposuna kovulmasını sağladınız.  Risale-i Nurların, sağlam besmelesi, iman hakikatlerinin anahtarı olan Birinci Söz; terapide şunu hatırlattı: Sağlam bir besmele yerine geçen, Kuran’ın müdafaasını yapma niyetiniz hararet gibi, düştüğünüz toprağın, taşın, kayanın altında sizi öyle yaktı ki, öyle pişirdi ki, sizin tabirinizle: “Ve o sigara kâğıdı gibi ince, nâzenin yapraklar” gibi en ağır zulümler karşısında ve ihtiyarlıkla narinleşmiş hayatınız Fekul nadrib bi asakel hacer emrine imtisal ederek taşlarışak eder” ifadeniz gibi, Siz de taşlaşmış küfrü, inadı şak edip, parçaladınız… Şiddetli zulüm gördüğünüz halde, asayişe dokunmadan, başkaldırmadan, derin sükûnet ile ama iman davasını, azami ve kısılmayan feryat ile haykırışınız, çilekeş hayatınız, sağlam bir besmele özeti olduğunuzu ve ne için Birinci Söz ile iman hakikatlerine başladığınızı muhteşem bir şekilde ortaya koyuyorsunuz…

Bu nasıl bir besmele çekmek ki; elle tutar gibi bize ahireti,
Bu nasıl bir besmele çekmek ki; gözle görür gibi, sultanlar sultanı olan Rabbi Zülcelâli,
Bu nasıl bir besmele çekmek ki; Efendimize, Asrı Saadet'e hayalen götürürken, şahit olmuşuz gibi kanaat oluşturdunuz...
Bu nasıl Birinci Söz ki; tam manasıyla yerine gelse, ahireti tanzim ettiği gibi, dünya işlerimizi de, içtimaî hayatı da hayırla neticelendireceğini, dikkatli okununca ihtar ediyor... 

Evet, Psikoloğum “Herbir nebat ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları “Bismillâh” der, sert taş ve toprağı deler, geçer.

“Allah namına, Rahmân namına” der; herşey ona musahhar olur” diyorsunuz. Bizlere hem besmele terapisi verip, hem de sağlam besmele çekmenin neticeye ulaştıracağını gösteriyorsunuz.  Hizmet, iyi niyet, yardım, engelleri aşmak, ulaşmak, tesir etmek ve ihlâstan zerre kadar uzaklaşmamanın tek tesirli silahı, sadece yiyip içmede olmayan, hayatımızın gayesi haline getirmemiz gereken, Allah namına hareket etmek, kuvvetli Besmele ile yola çıkmak, olduğunu ders verdiniz. Bize düşen alınan dersi şuurla uygulamaktır…

Sevgili Psikoloğum, kapıları açmadaki anahtarınız, engelleri bertaraf olmuş olan yolunuz, inandığımız fakat hakiki manada uygulamadığımız, Besmelenin sırrındadır. 

Sevgili psikoloğum, tekrarında fayda gördüğüm: Risale-i Nurların kapısı olan, besmele bahsinde, öyle hakiki manada Bismillah demişsiniz ki, en ağır mevzuları, taş gibi kaya gibi katı inadı ve inkârı parçaladınız.  Gördüğünüz zulüm ve mahpus neticesinde, sigara kâğıdı gibi hassasiyette ki mizacınız, çileli kişiliğiniz ile bütün engelleri, günümüzde de eserlerinizle şak etmeye devam ediyorsunuz... Öyle bir bismillah demişsiniz ki, gelecekteki engelleri bile şak ederek, ehli imana neşvünema bulmasını sağlayacaksınız... Sağlam besmeleniz olmasa idi, felsefenin çuvalladığı, izahından aciz kalıp, inkârını seçtiği, Allah’ın varlığı, adeta gözle görülür şekilde izah edilemezdi. 

Zındık’a alevleri içinde, küfre kafa tuttunuz, belini kırdınız; yalçın dağlar gibi bir doğruluş, dik duruş sergilediniz. Dünün sağlam besmelesi, bugünlerin yeisini, inkârını, taşlar gibi şak ediyor…

İman Hakikatlerine, sağlam besmele ile girişiniz, katı idraklerimizi parçalayarak, bütün iman esaslarında çiçek açmıştır, kafalardaki ayrıkotlarını temizlemiştir…  Harbi umumiyi gören iki türlü ihtiyarlık ve narin, hastalıklı halinizle, Kur’an davası yemini yapmış hekim olarak, dertlerimize deva yetiştirdiniz. İçtimai hayatın pejmürde haline, uygulanırsa, tesiri azim olan, reçete sundunuz… Tarafgirliğin yalnızca Kuran’a olmasını sizden öğrendik. Başka türlü taassup, bizlerde telafisi zor olan sıkıntılar, uzaklaşmalar olacağını vesile olarak anlamamızı sağladınız... Siz sıkıntılar içindeyken, asude zamanlar yaşamamızı sağladınız... Sadece ebedi hayatımızı kurtarmanız hatırına, dünyamızın huzurlu geçmesini arzu buyurduğunuz; uhuvvet ve tesânüd’ü prensip haline getirirsek, iki nur arasında kalmış olacağız.

Evet, sizin kuvvetli besmeleniz, sarsılmaz, çürütülemez iman hakikatlerini, ortaya koyarken, bizde uhuvvet için, anlamak için, merhamet etmek için sağlam besmele çekebiliriz…

Bir kişinin sağlam besmelesi ile koca atom gücünde külliyatın ortaya çıkışı gibi, milyonlar nur talebelerinin, sağlam besmelesi ile öyle bir uhuvvet, tesanüt, tesis edilir ki; mevcut dünya nüfusunun fazlası bile olsa, müminler karşısında tesirsiz, diş geçiremez hale gelirler… Tarihimizde bir avuç uhuvvet delisi kahramanlarla, kalabalık düşmana rağmen, destanlar yazılmıştır…

Evet, hayatı özetlense, Besmele olan Adam; bizlere de Allah namına uhuvvete, Allah namına birlik olmaya, Allah namına mazlumların uğradığı zulme son verilmesi için, kuvvetli bir Bismillah demeyi ders veriyor… Son söz: Yeni Türkiye’de, kuvvetli bir besmele olacaktır; İslam’ın zaferlerle dolu olacağı.  Kuran’ı değerlere, şanlı tarihe, yeniden sahip çıkınca, gelişi hızlanan, parıltılı dün yeniden olacaktır.

Selamlar… 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.