Şark Ulemasından, İstanbul ve Marmara bölgesinde yıllarca İlmi hizmetlerde bulunmuş binlerce talebe yetiştiren "Molla Hüsnü Geçer" Hoca Hakkın rahmetine kavuştu.
Hüsnü Hocanın cenaze programı daha sonra açıklanacak
Hüsnü Geçer kimdir?
1943 yılında Bingöl’ün Kiğı kazasının Tümük (Kamış Gölü) köyünde dünyaya geldi. 8 yaşına kadar bir âlim olan babasının yanında Kuran-ı Kerim, Süleyman Çelebi’nin mevlidi ile Hüseyin Ertuşî’nin mevlidlerini okudu. 8 yaşında babası vefat etti. Oğlunun, Elazığda bulunan Şeyh Muhammed Hâdî el-Kavmanî’nin medresesinde okumasını vasiyet etti. Bir yıl onun yanında okudu. İki yıl da Şeyh Muhammed Hâdî’nin kardeşi Hacı Mesut Efendi’nin yanında okudu. Fıkıh, Tefsir, bir kısım Sarf ve müfredat-ı Arabiyye’ye tam vakıf oldu. Sonra 11 yaşında iken bir arkadaşı ile birlikte Elazığ’dan Bitlis’e (Nurşin) yaya olarak okumaya gittiler. Bu, 10 gün süren çok uzun ve meşakkatli bir seferdi. 2 sene Nurşin’de okudu. 13 yaşında Suriye’ye geçti. 7 yıl hiç eve gelmedi. Yaz, kış, gece, gündüz ilim tahsil etti. Orada eski usule göre tahsilini tamamlayıp Şeyh Alaeddin el-Haznevî’den 19 yaşında iken ilmî icazesini aldı. Ondan sonra yanında seyru sülüke başladı. Nakşibendî tarikatının kurallarına uygun kalbî zikri, letaîf zikrini yanında tamamladı. İhlâs, tesbihât ve salavâtla emrolundu. Tarikatın âdâbına göre kendisine murakabe talimatı da verildi.
17 yaşında iken medrese usulüne göre kitaplarını bitirdi. 4 yıl da idadiye (lise) medresesinde ders verdi. Ayrıca medrese usûlüne göre sona kadar ders vermekle meşgul idi. 1963’de askerlik hizmeti vakti gelince medreseden memleketine geldi. Edeble, ilimle dolu bir gençti. Asker oldu. 1965’te askerlik hizmetini bitirdikten sonra Kiğı’nın Kamrud (Hasbağlar) köyüne resmî imam tayin edildi. 20 yıl orada imamlık vazifesi yanında üst seviyeli talebelere de ders verdi. Şiirlerini ihtiva eden Divan-ı Hazîn’i ve bir hikmet kitabı olan Güldan adlı eserini orada yazdı.
Sonra Şeyh İzzeddin El-Haznevî hazretlerinin işaretiyle İstanbul’a geldi. Önce Ümraniyede İmam-ı Şafii Camiinde sonra İmam-ı Azam Camiinde imamlık vazifesini gördü. Her iki camide de çeşitli İslamî ilimlerle meşgul talebeler camilerin müştemilatında okurlardı. Türkçe olarak ilk yazdığı eser, Hanımlara Rehber 5.000 adet basıldı. Kısa zamanda bitti.
Yaşı ileri gitmekle beraber hergün en az beş saat tedrisatla meşgul olan Hüsnü Geçer Hoca Buhari-i Şerif’ten, Mesnevi-i Şerif’ten, Mustalahu’l-hadis ilminden, Fıkıhtan, Nahivden, Şemail-i Muhammediye’den haftalık olarak ders vermekteydi.